Giysi Dolabının İngilizcesi: “Wardrobe”

“Wardrobe” kelimesi, giysi dolabını tanımlamak için İngilizcede kullanılan en yaygın kelimedir. Wardrobe, giysilerin ve diğer kişisel eşyaların saklandığı ve muhafaza edildiği büyük bir mobilyadır. Kelime telaffuzu “wɔːrd.rəʊb” şeklindedir.

Wardrobe, giysilerin düzenli bir şekilde saklanması ve korunması için tasarlanmış bir dolaptır. Genellikle yatak odalarında veya giyinme odalarında bulunur ve kıyafetlerin yanı sıra ayakkabılar, aksesuarlar ve diğer kişisel eşyalar için de kullanılır.

Wardrobe kelimesi, İngilizcede “clothes cabinet”, “armoire” veya “closet” gibi eş anlamlı kelimelerle de ifade edilebilir. Ancak “wardrobe” daha geniş ve kapsamlı bir anlam taşır ve daha çok tercih edilir.

Örnek cümleler:
– My new wardrobe has plenty of space for all my clothes and accessories.
(Yeni gardrobumun tüm kıyafet ve aksesuarlarım için bol bol alanı var.)
– She spent hours organizing her wardrobe before the big trip.
(Büyük seyahat öncesinde, onun gardrobunu düzenlemek için saatler harcadı.)
– The antique wardrobe in the guest room is a beautiful piece of furniture.
(Misafir odasındaki antika gardrop, güzel bir mobilya parçası.)

Wardrobe’un Farklı Kullanımları

“Wardrobe” kelimesi, sadece giysi dolabını tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda bir kişinin sahip olduğu tüm kıyafetleri ve giyim tarzını da ifade edebilir.

Örneğin:
– She has a very stylish wardrobe. (Onun çok şık bir gardrobu var.)
– My wardrobe needs an update. (Benim gardrobumun güncellenmesi gerekiyor.)
– The actor’s wardrobe for the film was designed by a famous fashion designer.
(Filmdeki aktörün gardrobu ünlü bir moda tasarımcısı tarafından tasarlandı.)

Ayrıca “wardrobe” kelimesi, bir tiyatro veya film prodüksiyonundaki tüm kostümleri ve aksesuarları tanımlamak için de kullanılır.

Örneğin:
– The wardrobe department is responsible for maintaining all the costumes used in the play.
(Kostüm departmanı, oyunda kullanılan tüm kostümlerin bakımından sorumludur.)

Wardrobe’un Zıt Anlamlıları

“Wardrobe” kelimesinin zıt anlamlıları arasında “nakedness” (çıplaklık), “nudity” (çıplak olma) ve “undress” (soyunmak) gibi kelimeler yer alır.

Örneğin:
– After the costume change, the actor was left in a state of wardrobe malfunction.
(Kostüm değişikliğinden sonra, aktör gardrop arızası durumunda kaldı.)
– The dancer’s wardrobe mishap caused an embarrassing situation on stage.
(Dansçının gardrop kazası, sahne üzerinde utanç verici bir duruma neden oldu.)

Özetle, “wardrobe” kelimesi giysi dolabını, bir kişinin giyim tarzını ve tiyatro/film prodüksiyonlarındaki kostümleri tanımlamak için yaygın olarak kullanılır. İçerdiği anlamlar ve kullanım örnekleriyle, İngilizce konuşan kişiler arasında oldukça yaygın bir kelimedir.