Giymek ingilizce, Giymenin ingilizcesi nedir, İngilizce giymek nasıl denir


Giymek İngilizcesi: “To Wear”

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “giymek” anlamına gelen İngilizce kelimeyi ve kullanımını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. İngilizcede “giymek” anlamına gelen kelime “to wear” dir. “To wear” fiili, herhangi bir giysi, aksesuar veya takının üzerimizde olmasını ifade eder.

Örneğin, “I’m wearing a new jacket today” cümlesinde “to wear” fiili kullanılmıştır ve “bugün yeni bir ceket giyiyorum” anlamına gelir. “To wear” fiili, giysi, aksesuar ve takıların yanı sıra saç, makyaj gibi kişisel bakım ürünlerini de kapsayabilir.

“To wear” fiili düzenli fiillerdendir ve çekimi şu şekildedir:

– I wear
– You wear
– He/She/It wears
– We wear
– You wear
– They wear

“To wear” fiili, geçmiş zaman için “wore” ve gelecek zaman için “will wear” şeklinde çekilir.

Örnek cümleler:
– I wore my favorite dress to the party last night.
– She will wear her new shoes to the wedding tomorrow.
– We always wear sunscreen when we go to the beach.

Giyinmek İngilizcesi: “To Get Dressed”

Giyinmek anlamına gelen diğer bir İngilizce kelime ise “to get dressed”tir. “To get dressed” ifadesi, kıyafetlerimizi giymek için hazırlanmak anlamına gelir.

Örnek cümleler:
– I need to get dressed for work.
– She takes a long time to get dressed in the morning.
– They got dressed quickly before leaving the house.

“To get dressed” ifadesi, “to wear” fiilinden farklı olarak giyinme eylemi üzerinde durur. “To wear” daha çok giyilen kıyafeti tanımlarken, “to get dressed” kişinin giyinme sürecini ifade eder.

Giysi ve Kıyafet İngilizcesi

Giysileri ve kıyafetleri ifade etmek için İngilizcede çeşitli kelimeler kullanılır. Bunların bazıları şunlardır:

– Clothes: Genel olarak giysi, kıyafet anlamına gelir. Örnek: “I need to buy some new clothes for the summer.”

– Outfit: Bir bütün olarak giyilen kıyafetler. Örnek: “She’s wearing a really nice outfit today.”

– Garment: Tek bir giysi parçası. Örnek: “This garment is made of high-quality cotton.”

– Apparel: Giyim eşyaları, kıyafetler. Örnek: “The store offers a wide range of formal apparel.”

– Attire: Özellikle resmi veya özel durumlarda giyilen kıyafetler. Örnek: “The event requires formal attire.”

Bu kelimeler arasındaki farkları anlamak, İngilizce konuşurken giysi ve kıyafetleri daha doğru bir şekilde ifade etmenize yardımcı olacaktır.

Örnek İngilizce Cümleler

Şimdi de “to wear” fiili ve giysi/kıyafet kelimeleriyle ilgili bazı örnek cümleler inceleyelim:

– I always wear comfortable shoes when I go for a long walk.
– She is wearing a beautiful dress to the wedding tonight.
– They need to buy some new winter apparel before the cold weather arrives.
– My brother likes to wear casual outfits on the weekends.
– I need to get dressed for the office, so I’ll wear my navy blue suit.

Görüldüğü gibi, “to wear” fiili ve giysi/kıyafet kelimeleri çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Önemli olan, doğru kelimeyi doğru bağlamda kullanmaktır.

Giymek İngilizcesi: Eş Anlamlılar ve Zıt Anlamlılar

“To wear” fiilinin bazı eş anlamlıları şunlardır:

– To don (giymek)
– To put on (giymek)
– To sport (giymek, üzerinde taşımak)

Örnek cümleler:
– She donned her favorite sweater before going outside.
– He put on his new shoes for the big game.
– The actor sported a stylish tuxedo on the red carpet.

“To wear” fiilinin zıt anlamlısı ise “to remove” (çıkarmak) fiilidir.

Örnek cümle:
– After the party, I removed my dress and got ready for bed.

Görüldüğü üzere, “to wear” fiili ve ilgili kelimeler, İngilizce’de giysi, aksesuar ve kişisel bakım ürünlerini ifade etmek için sıklıkla kullanılmaktadır. Doğru kelimeyi doğru bağlamda kullanmak, İngilizce konuşurken daha akıcı ve doğal bir dil kullanmanızı sağlayacaktır.