Gardırop Almanca, Gardırobun Almancası nedir, Almanca gardırop nasıl denir


Almanca’da “Gardırop” Nasıl Denir?

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle Almanca’da “gardırop” kelimesinin karşılığını ve kullanımını ele alacağız. Bildiğiniz gibi, gardırop günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız bir mobilya parçası. Peki, Almanca’da buna nasıl denir?

Almanca’da “gardırop” kelimesinin karşılığı “der Kleiderschrank” olur. “Kleid” kelimesi giysi, “Schrank” ise dolap anlamına geliyor. Yani “Kleiderschrank” tam olarak “giysi dolabı” demek oluyor. Hemen birkaç örnek verelim:

– Mein neuer Kleiderschrank hat viele Fächer und Schubladen. (Yeni gardırobumun çok fazla bölmesi ve çekmeceleri var.)
– Sie hängt ihre Kleider ordentlich in den Kleiderschrank. (Kıyafetlerini gardıroba düzenli asıyor.)
– Der Kleiderschrank steht in meinem Schlafzimmer. (Gardırop yatak odamdaki.)

Görüldüğü gibi, Almanca’da “gardırop” kelimesini doğrudan kullanmak yerine “Kleiderschrank” demeyi tercih ediyoruz. Bu daha yaygın ve doğal bir kullanım.

Gardırop ile İlgili Diğer Almanca Kelimeler

Gardırop ve onunla ilgili diğer mobilya parçaları için Almanca’da pek çok kelime var. Bunlardan bazıları:

– der Schrank (dolap)
– die Kommode (şifoniyer)
– die Anrichte (aparatman dolabı)
– die Vitrine (vitrin)
– das Regal (raf)

Bu kelimeleri de sıklıkla kullanıyoruz. Örneğin:

– Ich stelle meine Bücher in das Regal. (Kitaplarımı rafa koyuyorum.)
– Meine Mutter hat eine neue Kommode gekauft. (Annem yeni bir şifoniyer aldı.)
– Im Wohnzimmer steht eine große Vitrine. (Oturma odasında büyük bir vitrin var.)

Gördüğünüz gibi, Almanca’da gardırop ve onunla ilgili mobilya parçaları için çeşitli kelimeler mevcut. Bunları doğru şekilde kullanmak önemli.

Gardırop ile İlgili Diğer Almanca Deyimler

Ayrıca gardırop ile ilgili Almanca’da bazı deyimler de var. Bunlardan bazıları:

– aus dem Kleiderschrank fallen (şaşırtıcı bir şey ortaya çıkmak)
– jemanden an den Kleiderschrank nageln (birini sıkıştırmak, köşeye sıkıştırmak)
– den Kleiderschrank aufmachen (sırları ortaya dökmek)

Örneğin:

– Als er die alten Fotos fand, fielen ihm wirklich einige Dinge aus dem Kleiderschrank. (Eski fotoğrafları bulunca, gerçekten de şaşırtıcı şeyler ortaya çıktı.)
– Die Chefin nagelte den Mitarbeiter wegen der Verspätung richtig an den Kleiderschrank. (Patron, çalışanı gecikmeden dolayı sıkıştırdı.)
– Mit dieser Enthüllung hat er den Kleiderschrank aufgemacht. (Bu ifşaatla, sırları ortaya dökmüş oldu.)

Görüldüğü gibi, Almanca’da gardırop kelimesi ve onunla ilgili kavramlar çok çeşitli şekillerde karşımıza çıkabiliyor. Bunları doğru anlamak ve kullanmak önemli.

Sevgili öğrenciler, umarım bu bilgiler sizlere yardımcı olmuştur. Almanca öğrenme yolculuğunuzda başarılar dilerim. Bir sonraki dersimizde görüşmek üzere!