Fizik ingilizce, Fiziğin ingilizcesi nedir, İngilizce fizik nasıl denir


Fiziğin İngilizcesi: Fizik Alanında İngilizce Kullanımı

Fizik, evrenin işleyişini ve doğadaki olayları inceleyen temel bir bilim dalıdır. Fizik alanında çalışan ve araştırma yapan bilim insanları, çoğunlukla İngilizce kullanmaktadır. Peki, fizik alanında İngilizce nasıl kullanılır? Fiziğin İngilizcesi nedir? Gelin bu konuyu birlikte keşfedelim.

Fizik Terminolojisi İngilizcesi

Fizik alanında kullanılan terimler, İngilizce’de oldukça yaygındır. Örneğin, “mass”, “velocity”, “acceleration”, “force”, “energy” gibi temel kavramlar İngilizce’de sıklıkla kullanılır. Bunun yanı sıra, “quantum mechanics”, “thermodynamics”, “electromagnetism” gibi alt disiplinlerin de İngilizce isimleri vardır. Fizikçiler, makalelerini, sunumlarını ve bilimsel tartışmalarını büyük ölçüde İngilizce yürütürler.

İngilizce’de “Physics” Kelimesi ve Kullanımı

“Physics” İngilizce’de “fizik” anlamına gelen kelimedir. Bu terim, madde, enerji, hareket, kuvvet ve doğanın temel kurallarını inceleyen bilim dalını ifade eder. Fizik, etrafımızdaki dünyada gördüğümüz olayları anlamamıza ve açıklamamıza yardımcı olan heyecan verici bir keşif alanıdır.

Benzer Kelimeler ve Türevleri

  • physics (fizik)
  • physical (fiziksel)
  • physicist (fizikçi)
  • motion (hareket)
  • force (kuvvet)
  • energy (enerji)
  • gravity (yerçekimi)
  • light (ışık)
  • sound (ses)
  • magnet (mıknatıs)

Örnek Cümleler

  • The ball rolls down the hill because of gravity.” (Top yerçekimi nedeniyle tepeden aşağı yuvarlanır.)
  • Magnets can stick to the refrigerator.” (Mıknatıslar buzdolabına yapışabilir.)
  • Light travels faster than sound.” (Işık sesten daha hızlı hareket eder.)
  • I can make a paper airplane fly across the room.” (Kağıttan bir uçağı odanın bir ucundan diğerine uçurabilirim.)
  • The swing goes back and forth.” (Salıncak ileri geri gider.)
  • My shadow gets bigger when I move away from the light.” (Işıktan uzaklaştığımda gölgem büyür.)
  • The ice cube melts in the sunshine.” (Buz küpü güneş ışığında erir.)
  • When I push the toy car, it moves forward.” (Oyuncak arabayı ittiğimde ileri gider.)

Fizik Konuları

Motion and Forces (Hareket ve Kuvvetler)

  • push and pull (itme ve çekme)
  • speed (hız)
  • direction (yön)
  • gravity (yerçekimi)
  • friction (sürtünme)
  • balance (denge)
  • simple machines (basit makineler)
  • ramps (rampalar)

Energy (Enerji)

  • light (ışık)
  • sound (ses)
  • heat (ısı)
  • electricity (elektrik)
  • solar energy (güneş enerjisi)
  • wind power (rüzgar gücü)
  • batteries (piller)
  • circuits (devreler)

Magnets and Materials (Mıknatıslar ve Malzemeler)

  • magnetic (manyetik)
  • attract (çekmek)
  • repel (itmek)
  • north and south poles (kuzey ve güney kutupları)
  • metals (metaller)
  • floating (yüzme)
  • sinking (batma)
  • transparent (şeffaf)

Basit Fizik Deneyleri

  • Let’s race toy cars down different ramps.” (Farklı rampalardan oyuncak arabalar yarıştıralım.)
  • Can you find five things in the room that magnets stick to?” (Odada mıknatısların yapıştığı beş şey bulabilir misin?)
  • Let’s make shadows with a flashlight.” (El feneriyle gölgeler yapalım.)
  • How far can you make a paper airplane fly?” (Bir kağıt uçağı ne kadar uzağa uçurabilirsin?)
  • Let’s make a simple circuit with a battery and bulb.” (Bir pil ve ampulle basit bir devre yapalım.)