Fısıldamak ingilizce, Fısıldamanın ingilizcesi nedir, İngilizce fısıldamak nasıl denir


Fısıldamanın İngilizcesi: Whisper

Sevgili okurlar, bugün sizlere “fısıldamak” kelimesinin İngilizce karşılığı olan “whisper” hakkında detaylı bilgiler vereceğim. Fısıldamak, sessiz ve dikkatli bir şekilde konuşmak anlamına gelir. İngilizcede ise bunu “to whisper” şeklinde ifade ediyoruz.

“Whisper” kelimesi, konuşmanın çok sessiz ve yumuşak bir şekilde yapılmasını ifade eder. Genellikle gizli veya özel bir şey söylerken, sessiz kalmak istediğimizde ya da dikkat çekmemek istediğimizde “whisper” fiilini kullanırız. Örneğin, sınıfta öğretmenin yanından geçerken arkadaşınıza bir şey söylemek istediğinizde “I whispered to her that I needed to talk to her later” diyebilirsiniz.

Fısıldamanın İngilizce Kullanımı

“Whisper” fiili, genellikle aşağıdaki yapılarda kullanılır:

– Subject + whispered + (that) + sentence
Örnek: She whispered that she had a secret to tell me.

– Subject + whispered + to + object + (that) + sentence
Örnek: He whispered to me that he was leaving early.

– Subject + whispered + something
Örnek: The student whispered something to the teacher.

Ayrıca “whisper” kelimesi isim olarak da kullanılabilir:

– There was a whisper in the crowd.
– I heard a whisper from the back of the room.
– The whispers between them made me curious.

Fısıldamanın İngilizce Örnekleri

Şimdi size fısıldamayla ilgili bazı günlük hayattan örnekler vereyim:

– The librarian whispered to the students to be quiet in the library.
Kütüphaneci, öğrencilere kütüphanede sessiz olmaları gerektiğini fısıldadı.

– When the boss walked by, the employees whispered about the meeting later.
Patron geçerken, çalışanlar toplantı hakkında fısıldaşıyorlardı.

– I whispered the answer to my friend during the test so the teacher wouldn’t hear.
Sınav sırasında cevabı öğretmenin duymaması için arkadaşıma fısıldadım.

– The child whispered a secret to their parent at the party.
Çocuk, partide ebeveynine bir sır fısıldadı.

– The spy whispered the classified information to his partner.
Casus, gizli bilgiyi ortağına fısıldadı.

Fısıldamanın İngilizce Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

“Whisper” kelimesinin eş anlamlıları arasında “murmur”, “mutter”, “mumble” gibi kelimeler sayılabilir. Bunlar da sessiz ve yumuşak bir şekilde konuşmayı ifade eder.

Zıt anlamlıları ise “shout”, “yell”, “scream” gibi kelimelerdir. Bunlar yüksek sesle konuşmayı, bağırmayı ifade eder.

Örnek cümleler:

– She murmured the instructions softly to the new employee. (fısıldamak)
– The crowd erupted in shouts and cheers as the team scored. (bağırmak)
– The politician mumbled his speech, making it difficult to hear. (fısıldamak)
– The angry parent yelled at the child to clean their room. (bağırmak)

Görüldüğü gibi “whisper” kelimesi, sessiz, yumuşak ve gizli bir şekilde konuşmayı ifade ederken, zıt anlamlıları ise tam tersi yüksek sesle konuşmayı, bağırmayı tanımlar.

Sevgili okurlar, umarım “fısıldamak” kelimesinin İngilizce kullanımı ve anlamı hakkında detaylı bilgi sahibi olmuşsunuzdur. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen benimle paylaşın, memnuniyetle yanıtlayacağım. Hoşçakalın!