Almanca “Evet, birlikte yaşayalım” – “Ja, lass uns zusammenleben”
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle Almanca’da “Evet, birlikte yaşayalım” anlamına gelen “Ja, lass uns zusammenleben” ifadesini inceleyeceğiz. Bu ifade Almanca’da oldukça yaygın kullanılan ve günlük konuşma dilinde sıkça karşımıza çıkan bir yapıdır. Gelin hep birlikte bu ifadenin Almanca dilindeki kullanımını, anlamını ve örneklerini inceleyelim.
“Ja, lass uns zusammenleben” ifadesi Almanca’da “Evet, gelin birlikte yaşayalım” anlamına gelmektedir. Bu cümle, iki kişinin veya grubun birlikte yaşama kararı aldıklarını, ortak bir yaşam sürdürmeye karar verdiklerini ifade eder. Burada “zusammenleben” fiili “birlikte yaşamak” anlamına gelir.
Almanca’da bu ifadeyi şu şekillerde de kullanabiliriz:
– Lass uns zusammenziehen und zusammenleben.
(Gelin, taşınalım ve birlikte yaşayalım.)
– Ich möchte mit dir zusammenleben.
(Seninle birlikte yaşamak istiyorum.)
– Wollen wir zusammenleben?
(Birlikte yaşamak ister misin?)
– Ja, lass uns eine gemeinsame Wohnung suchen und zusammenleben.
(Evet, gelin birlikte bir ev arayalım ve birlikte yaşayalım.)
Görüldüğü gibi “zusammenleben” fiili Almanca’da “birlikte yaşamak” anlamında kullanılır ve “zusammen” (birlikte) kelimesi ile birleşerek bu anlamı güçlendirir. “Ja, lass uns zusammenleben” ifadesi de bu yapının bir örneğidir.
Almanca “Zusammenleben” Fiilinin Kullanımı
“Zusammenleben” fiili Almanca’da genellikle iki kişinin veya grubun ortak bir yaşam sürdürmesi anlamında kullanılır. Aşağıdaki örneklerde bu fiilin farklı kullanımlarını görebilirsiniz:
– Meine Eltern haben schon seit 40 Jahren zusammengelebt.
(Annem ve babam 40 yıldır birlikte yaşıyorlar.)
– In unserer WG leben wir alle gut zusammen.
(Ortak evimizde hepimiz iyi bir şekilde birlikte yaşıyoruz.)
– Die Studenten in diesem Wohnheim lernen, arbeiten und leben gut zusammen.
(Bu yurt binasındaki öğrenciler iyi bir şekilde birlikte öğrenir, çalışır ve yaşarlar.)
– Viele Paare entscheiden sich heutzutage, erst eine Weile zusammenzuleben, bevor sie heiraten.
(Günümüzde birçok çift, evlenmeden önce bir süre birlikte yaşamaya karar veriyor.)
Görüldüğü gibi “zusammenleben” fiili Almanca’da iki veya daha fazla kişinin ortak, barışçıl ve uyumlu bir şekilde yaşamasını ifade eder. Bu fiil, evlilik, aile, arkadaşlık, ortak ev gibi durumlar için kullanılabilir.
“Zusammenleben” ile İlgili Diğer Almanca Kelimeler
“Zusammenleben” fiilinin yanı sıra, Almanca’da bu kavramla ilişkili başka kelimeler de vardır. Bunlara bir göz atalım:
– Zusammenleben (birlikte yaşamak)
– Zusammenwohnen (birlikte oturmak)
– Zusammenziehen (birlikte taşınmak)
– Gemeinschaft (topluluk, cemaat)
– Mitbewohner (ev arkadaşı)
– Miteinander (birbirleriyle, birlikte)
– Koexistenz (bir arada var olma, birlikte yaşama)
Bu kelimeler Almanca’da “birlikte yaşama”, “ortak yaşam” gibi kavramları ifade etmek için kullanılır. Örneğin:
– Meine Mitbewohnerin und ich verstehen uns sehr gut und leben gut zusammen.
(Ev arkadaşımla çok iyi anlaşıyor ve birlikte güzel bir şekilde yaşıyoruz.)
– In unserer Wohngemeinschaft herrscht eine tolle Gemeinschaft und Koexistenz.
(Ortak evimizde harika bir topluluk ve birlikte var olma hali var.)
– Viele Paare ziehen heutzutage zusammen, bevor sie den Bund der Ehe eingehen.
(Günümüzde birçok çift evlenmeden önce birlikte taşınıyor.)
Görüldüğü gibi Almanca’da “birlikte yaşama” kavramı çok çeşitli kelimelerle ifade edilebiliyor. Öğrenciler, bu kelimeleri ve cümle yapılarını iyi öğrenerek Almanca konuşma becerilerini geliştirebilirler.
“Zusammenleben” Kelimesinin Zıt Anlamlıları
“Zusammenleben” kelimesinin Almanca’da zıt anlamlıları da vardır. Bunlar arasında şu kelimeler sayılabilir:
– Getrenntleben (ayrı yaşamak)
– Auseinanderziehen (birbirinden ayrılmak)
– Trennung (ayrılık)
– Alleinleben (tek başına yaşamak)
Örneğin:
– Nach 20 Jahren Ehe haben sich meine Eltern getrennt und leben jetzt getrennt.
(20 yıllık evlilikten sonra annem ve babam ayrıldılar ve şimdi ayrı yaşıyorlar.)
– Viele junge Leute ziehen heutzutage lieber alleine aus, anstatt mit ihren Eltern zusammenzuleben.
(Günümüzde birçok genç, ailesiyle birlikte yaşamak yerine tek başına yaşamayı tercih ediyor.)
– Die Trennung des Paares war sehr schmerzhaft, aber sie konnten einfach nicht mehr zusammenleben.
(Çiftin ayrılığı çok acı vericiydi, ama artık birlikte yaşayamıyorlardı.)
Görüldüğü gibi “zusammenleben” kelimesinin zıt anlamlıları, bireylerin veya grupların ayrı yaşaması, birbirinden uzaklaşması ya da ayrılığı ifade ediyor. Öğrenciler, bu zıt anlamlı kelimeleri de iyi öğrenerek Almanca dil bilgisini pekiştirebilirler.
Sevgili öğrenciler, bugün Almanca’da “Evet, birlikte yaşayalım” anlamına gelen “Ja, lass uns zusammenleben” ifadesini ve bu kavramla ilgili Almanca kelimeleri inceledik. Umarım bu bilgiler sizlere faydalı olmuştur. Almanca öğrenme yolculuğunuzda başarılar dilerim!