Endişelenmek Almanca: Endişelenmenin Almancası Nedir?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “endişelenmek” kelimesinin Almanca karşılığını ve kullanımını ele alacağız. Almanca konuşan ülkelerde endişelenmek için hangi kelimeleri kullandıklarını ve bu kelimelerin nasıl telaffuz edildiğini öğreneceğiz. Ayrıca, günlük hayattan örneklerle Almanca endişelenmek nasıl ifade edilir, bunu da inceleyeceğiz. Hazırsanız başlayalım!
Endişelenmek kelimesinin Almanca karşılığı “sich sorgen” veya “besorgt sein” dir. Bu iki kelime de endişelenmek, kaygılanmak anlamına geliyor. Örneğin:
“Ich sorge mich um meine Eltern, weil sie alleine leben.” (Ebeveynlerim tek başlarına yaşadıkları için onlar hakkında endişeleniyorum.)
“Er ist sehr besorgt wegen der Prüfung morgen.” (Yarınki sınav nedeniyle çok endişeli.)
Görüldüğü gibi “sich sorgen” ve “besorgt sein” Almanca’da endişelenmek anlamında kullanılıyor. Telaffuzları da oldukça kolay: “zıç zorgen” ve “bəzorkt zayn”.
Endişelenmek için Almanca Alternatif Kelimeler
Endişelenmek anlamında Almanca’da başka kelimeler de kullanılabilir. Örneğin:
– Sich ängstigen (endişelenmek, kaygılanmak)
Beispiel: Ich ängstige mich, dass etwas Schlimmes passieren könnte. (Kötü bir şey olabileceğinden endişeleniyorum.)
– Sich kümmern (endişelenmek, ilgilenmek)
Beispiel: Lass mich nicht alleine, ich kümmere mich um dich. (Beni yalnız bırakma, senin için endişeleniyorum/ilgileniyorum.)
– Sich Sorgen machen (endişelenmek, kaygılanmak)
Beispiel: Mach dir keine Sorgen, alles wird gut! (Endişelenme, her şey yoluna girecek!)
Görüldüğü gibi Almanca’da endişelenmek için birkaç farklı kelime kullanılabiliyor. Hepsi de benzer anlamlar taşıyor ama cümle içindeki kullanımları biraz farklı olabiliyor.
Endişelenmek ile İlgili Almanca Örnek Cümleler
Şimdi de günlük hayattan endişelenmekle ilgili Almanca örnek cümleler inceleyelim:
“Ich mache mir Sorgen um meine Schwester, sie antwortet seit Tagen nicht auf meine Nachrichten.”
(Kız kardeşim hakkında endişeleniyorum, mesajlarıma günlerdir cevap vermiyor.)
“Bist du besorgt wegen der Reise? Ich kann dich ein bisschen beruhigen – es wird alles gut laufen.”
(Seyahat konusunda endişeleniyor musun? Seni biraz sakinleştirebilirim – her şey yolunda gidecek.)
“Meine Eltern sind sehr besorgt, weil ich noch keinen festen Job habe.”
(Ebeveynlerim henüz kalıcı bir işim olmadığı için çok endişeliler.)
“Lass uns nicht darüber grübeln, es bringt nichts, sich ständig Sorgen zu machen.”
(Bunun üzerine düşünmeyelim, sürekli endişelenmek hiçbir işe yaramaz.)
Görüldüğü gibi Almanca’da endişelenmek için çeşitli kalıp ifadeler kullanılıyor. Umarım bu örnekler size yol gösterici olmuştur. Endişelenmek konusunda Almanca’yı daha iyi anladığınızı umuyorum. Eğer başka sorularınız varsa, lütfen sormaktan çekinmeyin!