Ekonomik Kriz Nedir ve İngilizcesi Nasıl Söylenir?
Ekonomik kriz, bir ülke veya bölgedeki ekonomik faaliyetlerin durgunluk, daralma veya çöküş yaşadığı kritik bir dönemdir. Bu dönemde, işsizlik artışı, tüketici güveninin azalması, yatırımların düşmesi, enflasyonun yükselmesi gibi sorunlar yaşanır. Ekonomik kriz, İngilizcede “economic crisis” olarak ifade edilir.
Ekonomik krizin İngilizcesi “economic crisis” şeklinde telaffuz edilir. Bu ifade, ekonomik durumun olumsuz yönde değiştiğini ve sıkıntılı bir dönemin yaşandığını belirtir.
Ekonomik Kriz İle İlgili İngilizce Cümleler
The global economic crisis has had a significant impact on many countries around the world. (Küresel ekonomik kriz, dünyadaki birçok ülkeyi önemli ölçüde etkiledi.)
Businesses are struggling to survive during this economic crisis. (İşletmeler, bu ekonomik kriz döneminde hayatta kalmaya çalışıyor.)
The government is taking measures to address the economic crisis and support the economy. (Hükümet, ekonomik krize çözüm bulmak ve ekonomiyi desteklemek için önlemler alıyor.)
Consumers are cutting back on spending due to the uncertainty caused by the economic crisis. (Tüketiciler, ekonomik krizin yarattığı belirsizlik nedeniyle harcamalarını kısıyor.)
The stock market has been highly volatile since the start of the economic crisis. (Borsa, ekonomik krizin başlangıcından beri oldukça dalgalı bir seyir izliyor.)
Ekonomik Kriz İle İlgili İngilizce Kelimeler
Recession: Ekonomik durgunluk
Downturn: Ekonomik gerileme
Slump: Ekonomik çöküş
Depression: Ekonomik buhran
Stagnation: Ekonomik durgunluk
Austerity: Ekonomik kısıtlama
Bailout: Ekonomik kurtarma
Stimulus: Ekonomik teşvik
Örnek cümleler:
The country is experiencing a severe economic recession. (Ülke, ciddi bir ekonomik durgunluk yaşıyor.)
The government implemented austerity measures to address the economic slump. (Hükümet, ekonomik çöküşü ele almak için kısıtlama önlemleri uyguladı.)
The central bank provided an economic stimulus package to boost the struggling economy. (Merkez bankası, sıkıntılı ekonomiyi canlandırmak için ekonomik teşvik paketi sağladı.)
Ekonomik Kriz İle İlgili Zıt Anlamlı Kelimeler
Prosperity: Refah
Growth: Büyüme
Expansion: Genişleme
Recovery: Toparlanma
Boom: Yükseliş
Örnek cümleler:
The country experienced a period of economic prosperity before the crisis hit. (Kriz vurmazdan önce ülke, ekonomik refah dönemi yaşadı.)
The government’s policies aim to promote economic growth and expansion. (Hükümetin politikaları, ekonomik büyüme ve genişlemeyi teşvik etmeyi amaçlıyor.)
After the recession, the economy is showing signs of recovery. (Durgunluktan sonra, ekonomi toparlanma belirtileri gösteriyor.)
Sonuç olarak, “ekonomik kriz” kavramının İngilizce karşılığı “economic crisis”tir. Bu ifade, ekonomik faaliyetlerdeki durgunluk, daralma veya çöküş dönemini tanımlar. İngilizce öğrenenler, bu kavramı ve ilgili kelimeleri kullanarak ekonomik konularda daha etkili iletişim kurabilirler.