Duyarsız davranıyorsun ingilizce, Duyarsız davranıyorsun ingilizcesi nedir, İngilizce duyarsız davranıyorsun nasıl denir


Duyarsız Davranmak (To Act Insensitively)

Sevgili öğrenciler, bugün sizlere “duyarsız davranmak” yani “to act insensitively” ifadesinin İngilizce karşılığı ve kullanımı hakkında detaylı bilgiler vereceğim. Bu ifade, birinin duygularına, ihtiyaçlarına veya durumuna karşı ilgisiz, umursamaz veya duyarsız davranması anlamına gelir. Yani kişinin empati ve anlayış göstermemesi, başkalarının hislerini dikkate almaması demektir.

Örneğin, bir arkadaşınız üzüntülü olduğunda ona karşı duyarsız davranıp sorunlarıyla ilgilenmemek “to act insensitively” olarak tanımlanabilir. Ya da bir toplantıda konuşurken, dinleyicilerin ihtiyaçlarını göz ardı ederek çok teknik ve anlaşılmaz bir dil kullanmak da duyarsız bir davranış olarak değerlendirilebilir.

İngilizce Karşılıkları

“Duyarsız davranmak” ifadesinin İngilizce karşılıkları şunlardır:

– To act insensitively
– To be insensitive
– To show indifference
– To be uncaring
– To lack empathy

Örneğin:

– She acted insensitively towards her colleague’s personal problems. (Meslektaşının kişisel sorunlarına karşı duyarsız davrandı.)
– The politician was insensitive to the needs of the local community. (Siyasetçi yerel topluluğun ihtiyaçlarına karşı duyarsızdı.)
– The boss showed indifference to his employees’ concerns. (Patron çalışanlarının endişelerine karşı ilgisizdi.)
– The teacher was uncaring towards the struggling students. (Öğretmen başarısız öğrencilere karşı duyarsızdı.)
– He lacked empathy for the victims of the natural disaster. (Doğal afet mağdurlarına karşı empati göstermedi.)

Zıt Anlamlı Kelimeler

“Duyarsız davranmak”ın zıt anlamlıları şunlardır:

– To be sensitive
– To show compassion
– To be caring
– To be empathetic
– To be considerate

Örneğin:

– The nurse was very sensitive to the patient’s needs. (Hemşire hastanın ihtiyaçlarına çok duyarlıydı.)
– The teacher showed great compassion towards the struggling student. (Öğretmen başarısız öğrenciye büyük bir şefkat gösterdi.)
– The manager was caring and supportive of her team. (Müdür ekibine karşı şefkatli ve destekleyiciydi.)
– The counselor was highly empathetic and understanding. (Danışman son derece empatik ve anlayışlıydı.)
– The event organizers were very considerate of the attendees’ comfort. (Etkinlik organizatörleri katılımcıların rahatlığını çok dikkate aldılar.)

Günlük Hayattan Örnekler

Duyarsız davranma durumuna günlük hayattan bazı örnekler verelim:

– When the new employee made a mistake, the manager scolded him harshly without considering his feelings. (Yeni çalışan bir hata yaptığında, müdür onun duygularını dikkate almadan onu sert bir şekilde azarladı.)

– Sarah ignored her roommate’s request to keep the noise down at night, acting insensitively towards her need for sleep. (Sarah, gece sessizlik ihtiyacı olan oda arkadaşının isteğini görmezden geldi, duyarsız davrandı.)

– The politician’s speech failed to address the concerns of the minority groups, showing a lack of empathy towards their struggles. (Siyasetçinin konuşması azınlık gruplarının endişelerini ele almadı, onların sorunlarına karşı empati eksikliği gösterdi.)

– When the customer service representative spoke in overly technical terms, he acted insensitively towards the customer’s need for clear and simple explanations. (Müşteri hizmetleri temsilcisi aşırı teknik terimler kullanınca, müşterinin açık ve basit açıklamalara olan ihtiyacına duyarsız davrandı.)

Sevgili öğrenciler, umarım “duyarsız davranmak” ifadesinin İngilizce karşılıkları, kullanımı ve örnekleri hakkında ayrıntılı bilgi sahibi oldunuz. Herhangi bir sorunuz varsa lütfen sormaktan çekinmeyin. İyi dersler!