Almanca’da “Dokunmak” Nasıl Denir?
Sevgili arkadaşlar, bugün sizlerle Almanca’da “dokunmak” fiilinin karşılığını ve kullanımını inceleyeceğiz. Almanca’da “dokunmak” anlamına gelen kelime “berühren” dir. Bu kelimenin telaffuzu [bəˈʁyːʁən] şeklindedir.
“Berühren” fiili, bir nesneye, kişiye veya yüzeye fiziksel olarak temas etmek anlamına gelir. Örneğin, “Elimi tencereye değdirdim ve yandım” cümlesindeki “değdirmek” eylemi Almanca’da “berühren” ile ifade edilir.
Almanca’da “Dokunmak” Fiilinin Kullanımı
“Berühren” fiili, günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Aşağıda, bu fiilin çeşitli kullanım örneklerini görebilirsiniz:
– Ich berührte vorsichtig den heißen Topf. (Dikkatli bir şekilde sıcak tencereye dokundum.)
– Bitte berühren Sie die Ausstellung nicht. (Lütfen sergiyi dokunmayın.)
– Er berührte meine Schulter, um meine Aufmerksamkeit zu bekommen. (Dikkatimi çekmek için omzuma dokundu.)
– Vorsichtig berührte sie die zarte Blüte. (Nazikçe çiçeğin hassas yapraklarına dokundu.)
– Können Sie bitte nicht an meinem Handy herumberühren? (Lütfen telefonuma dokunmayın?)
Görüldüğü üzere “berühren” fiili, bir nesneye, kişiye veya yüzeye temas etmek anlamında kullanılmaktadır. Fiil, hem somut hem de soyut anlamlarda kullanılabilir.
“Berühren” Fiilinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
“Berühren” fiilinin Almanca’daki eş anlamlıları aşağıdaki gibidir:
– Anfassen (elle tutmak)
– Betasten (elle yoklamak)
– Ertasten (elle hissetmek)
– Greifen (kavramak)
“Berühren” fiilinin zıt anlamlıları ise şunlardır:
– Loslassen (bırakmak)
– Fernhalten (uzak tutmak)
– Meiden (kaçınmak)
– Vermeiden (önlemek)
Görüldüğü üzere “berühren” fiili, temas etmek anlamına gelirken, zıt anlamlıları temastan kaçınmak veya uzak durmak anlamına gelmektedir.
Almanca’da “Dokunmak” ile İlgili Örnek Cümleler
Şimdi de “berühren” fiilinin günlük hayattan örneklerle kullanımını inceleyelim:
– Bitte berühren Sie die Gemälde nicht, sie sind sehr empfindlich. (Lütfen resimlere dokunmayın, çok hassaslar.)
– Entschuldigung, ich habe dich unabsichtlich berührt. (Özür dilerim, sana yanlışlıkla dokundum.)
– Vorsichtig berührte er den verletzten Arm des Kindes. (Dikkatli bir şekilde çocuğun yaralı koluna dokundu.)
– Sie berührte sanft meine Hand, um mich zu trösten. (Beni teselli etmek için elime nazikçe dokundu.)
– Bitte berühren Sie den Bildschirm nicht mit nassen Händen. (Lütfen ekrana ıslak ellerle dokunmayın.)
Görüldüğü üzere “berühren” fiili, çeşitli bağlamlarda kullanılarak dokunma eylemini ifade ediyor. Günlük hayatta sıklıkla karşımıza çıkan bu kelimeyi artık daha iyi anladığınızı umuyorum.