Dirsek: İngilizce Karşılığı ve Telaffuzu
Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlere “dirsek” kelimesinin İngilizce karşılığı ve telaffuzunu öğreteceğiz. İngilizce’de “dirsek” anlamına gelen kelime “elbow” olarak kullanılmaktadır. Telaffuzu ise /ˈelbəʊ/ şeklindedir.
Peki, “elbow” kelimesini cümle içinde nasıl kullanabiliriz? Aşağıdaki örneklere bakalım:
– I leaned my elbow on the table while I was working. (Çalışırken dirseğimi masaya dayamıştım.)
– She bumped her elbow against the wall when she was walking. (Yürürken dirseğini duvara çarptı.)
– Can you please move your elbow a bit, it’s in my way. (Lütfen dirseğini biraz oynat, yolumu kesiyor.)
Gördüğünüz gibi, “elbow” kelimesi İngilizce’de dirsek anlamında kullanılıyor ve cümle içinde farklı yapılarda karşımıza çıkabiliyor.
Dirsek Kelimesinin Anlamı ve Kullanımı
“Elbow” kelimesinin temel anlamı, kolun alt kısmında bulunan eklem yeridir. Ancak bu kelime, bazı deyimsel ifadelerde de kullanılmaktadır. Örneğin:
– I’m up to my elbows in work. (İşe boğulmuş durumdayım.)
– She gave him a sharp elbow in the ribs. (Ona kaburgasına sert bir dirsek attı.)
– The traffic was bumper to bumper, we were stuck elbow to elbow. (Trafik durmuştu, yan yana sıkışmıştık.)
Burada görüldüğü gibi, “elbow” kelimesi deyimsel anlamlarda da kullanılabilmektedir. Dirsek hareketlerinin mecazi anlamlar kazanması sonucu bu tür kullanımlar ortaya çıkmıştır.
Dirsek ile İlgili İngilizce Dilbilgisi Yapıları
“Elbow” kelimesi, İngilizce dilbilgisi yapılarında çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilir. Aşağıdaki örneklere bakalım:
– The patient has a bruise on his elbow. (Hastanın dirseğinde bir morluk var.)
– She leaned her elbows on the table. (Dirseğini masaya dayamıştı.)
– I bumped my elbow against the door frame. (Dirseğimi kapı pervazına çarptım.)
– The cyclist’s elbow was injured in the fall. (Bisikletçinin dirseği düşmede yaralanmıştı.)
Görüldüğü üzere, “elbow” kelimesi tekil ve çoğul formlarıyla, farklı durum ekli yapılarda (özne, nesne, yönelme vb.) kullanılabilmektedir.
Dirsek ile İlgili İngilizce Kelimeler
“Elbow” kelimesinin yanı sıra, dirsekle ilgili bazı İngilizce kelimeler de vardır. Bunlar:
– Elbow grease: Çaba, emek (Örnek: I had to use a lot of elbow grease to clean the floor.)
– Elbow room: Hareket alanı, serbestlik (Örnek: There’s not much elbow room in this crowded room.)
– Elbow patch: Dirsek yaması (Örnek: His jacket had elbow patches, which gave it a scholarly look.)
Bu kelimeler de dirsekle ilişkili mecazi anlamlar kazanmış ve günlük dilde sıklıkla kullanılmaktadır.
Dirsek Kelimesinin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
“Elbow” kelimesinin bazı eş anlamlıları şunlardır:
– Joint
– Bend
– Corner
Zıt anlamlıları ise şöyledir:
– Shoulder
– Wrist
– Knee
Örnek cümleler:
– The patient has a sore joint in his elbow. (Hastanın dirseğindeki eklem ağrılı.)
– She rested her arm on the corner of the table. (Kolunu masanın köşesine dayayarak dinlendi.)
– I need more shoulder room to move around comfortably. (Rahat hareket edebilmem için daha fazla omuz boşluğuna ihtiyacım var.)
Görüldüğü gibi, “elbow” kelimesinin hem eş anlamlıları hem de zıt anlamlıları bulunmaktadır ve bunlar da çeşitli bağlamlarda kullanılabilmektedir.
İşte “dirsek” kelimesinin İngilizce karşılığı, anlamı, kullanımı, dilbilgisi yapıları ve ilgili kelimeler hakkında detaylı bilgiler. Umarım bu bilgiler sizlere faydalı olmuştur. Sorularınız varsa lütfen sormaktan çekinmeyin!