Davet etmek ingilizce, Davet etmenin ingilizcesi nedir, İngilizce davet etmek nasıl denir


Davet Etmek İngilizcesi: “To Invite”

“Davet etmek” kavramının İngilizcedeki karşılığı “to invite”dir. “To invite” bir kişiyi veya grubu bir etkinliğe, yemeğe, toplantıya vs. katılmaları için nazikçe davet etmek anlamına gelir. Örneğin, “I invited my friends to my birthday party” cümlesinde “invited” kelimesi “davet etmek” anlamında kullanılmıştır.

“To invite” fiili, İngilizcede hem resmi hem de resmi olmayan davetler için kullanılabilir. Örneğin, iş toplantısına katılmak için çalışma arkadaşlarınızı davet edebilirsiniz ya da doğum gününüze arkadaşlarınızı davet edebilirsiniz.

“To invite” fiili genellikle “to + verb” şeklinde kullanılır. Örneğin, “I invited them to join us for dinner” cümlesinde “to join” fiili “to invite” fiilinin tamamlayıcısı olarak kullanılmıştır.

İngilizce’de “Davet Etmek” için Kullanılan Diğer Kelimeler

İngilizcede “davet etmek” kavramını ifade etmek için “to invite” dışında da bazı kelimeler kullanılabilir:

– To ask (someone) to (do something): Birini bir şey yapmaya davet etmek. Örnek: “I asked my friends to come to the party.”
– To summon (someone) to (do something): Resmi bir şekilde birini bir şey yapmaya davet etmek. Örnek: “The manager summoned the team to an emergency meeting.”
– To call (someone) to (do something): Birini bir şey yapmaya davet etmek. Örnek: “The university called all students to a mandatory orientation.”
– To extend an invitation to (someone): Birine bir davet göndermek. Örnek: “The organizers extended an invitation to the mayor to attend the event.”

İngilizce’de “Davet Etmek” ile İlgili Örnek Cümleler

Aşağıda “to invite” fiilinin kullanıldığı örnek cümleler ve Türkçe karşılıkları yer almaktadır:

1. “I invited my neighbors to my housewarming party.” (Komşularımı ev ısınma partisine davet ettim.)
2. “The university invited all students to the annual career fair.” (Üniversite tüm öğrencileri yıllık kariyer fuarına davet etti.)
3. “Could you please invite your coworkers to the team-building event?” (Lütfen iş arkadaşlarınızı takım geliştirme etkinliğine davet edebilir misiniz?)
4. “The HR manager invited the new employees to the onboarding session.” (İnsan kaynakları müdürü yeni çalışanları oryantasyon oturumuna davet etti.)
5. “We’ve been invited to the wedding of our old college friends.” (Eski üniversite arkadaşlarımızın düğününe davet edildik.)

“Davet Etmek” ile İlgili İngilizce Kelimeler ve Kullanımları

İngilizcede “davet etmek” kavramıyla ilişkili bazı kelimeler şunlardır:

– Invitation (davet): Birisini bir etkinliğe katılmaya davet eden resmi veya gayri resmi mesaj. Örnek: “I received an invitation to the company’s annual gala.”
– Host (ev sahibi): Bir etkinliği düzenleyen ve konuklarını ağırlayan kişi. Örnek: “As the host, I welcomed all the guests to the party.”
– Guest (konuk): Bir etkinliğe davet edilen ve ev sahibi tarafından ağırlanan kişi. Örnek: “The wedding guests enjoyed the delicious meal prepared by the hosts.”
– RSVP (Lütfen cevap verin): Davet edilen kişinin katılıp katılmayacağını bildirmesi istenen kısaltma. Örnek: “Please RSVP to the event organizers by next Friday.”

Bu kelimeler, “davet etmek” kavramıyla yakından ilişkili olup, İngilizce konuşma ve yazma pratiklerinde sıklıkla kullanılmaktadır.