Dava ingilizce, Davanın ingilizcesi nedir, İngilizce dava nasıl denir


Dava Nedir ve İngilizcesi Nasıl Söylenir?

“Dava” kelimesi Türkçe’de bir hukuki işlemi ifade eder. Bir kişi veya kuruluşun, başka bir kişi veya kuruluşa karşı yasal yollardan talepte bulunması anlamına gelir. İngilizcede ise “dava” kelimesinin karşılığı “lawsuit” veya “case” terimleridir.

“Lawsuit” kelimesi, hukuki bir işlem başlatmak için mahkemeye yapılan resmi başvuru anlamına gelir. Örneğin, “She filed a lawsuit against the company for unfair dismissal.” cümlesinde “filed a lawsuit” ifadesi, kişinin işvereni aleyhine dava açtığını belirtir.

“Case” ise daha genel bir terimdir ve bir hukuki sürecin bütününü ifade eder. Örneğin, “The case was heard in court last week.” cümlesinde “the case” ifadesi, mahkemede görülen bir davayı anlatır.

Bu iki terim birbirinin yerine de kullanılabilir. Ancak “lawsuit” daha çok bir davanın başlatılması aşamasını, “case” ise davanın tüm sürecini tanımlar.

İngilizce Dava Örnekleri

Şimdi sizlere “dava” kelimesinin İngilizce kullanımına dair bazı örnekler verelim:

1. The family filed a lawsuit against the hospital for medical malpractice.
(Aile, hastane hakkında tıbbi ihmal nedeniyle dava açtı.)

2. The court is currently hearing the case of the embezzlement scandal.
(Mahkeme, yolsuzluk skandalı davasını şu an görüyor.)

3. After years of litigation, the company finally settled the class-action lawsuit.
(Yıllarca süren davadan sonra, şirket toplu dava sorununu nihayet çözdü.)

4. The plaintiff presented strong evidence to support their case in court.
(Davacı, mahkemede davasını destekleyen güçlü kanıtlar sundu.)

5. The defendant’s lawyer argued that there was insufficient evidence to proceed with the case.
(Davalının avukatı, davanın devam etmesi için kanıtların yetersiz olduğunu savundu.)

Gördüğünüz gibi “dava” kelimesi, İngilizce’de farklı bağlamlarda ve yapılarda kullanılabiliyor. Hukuki bir süreci ifade etmek için “lawsuit” veya “case” terimleri tercih ediliyor.

İlgili İngilizce Kelimeler ve Örnekler

“Dava” kavramıyla ilişkili olarak aşağıdaki İngilizce kelimeleri de bilmek faydalı olabilir:

– Plaintiff (davacı)
Örnek: The plaintiff is seeking damages from the defendant.
(Davacı, davalıdan tazminat talep ediyor.)

– Defendant (davalı)
Örnek: The defendant denied all allegations made against them.
(Davalı, kendisine yöneltilen tüm suçlamaları reddetti.)

– Litigation (dava süreci)
Örnek: The lengthy litigation process has been very costly for both parties.
(Uzun süren dava süreci her iki taraf için de çok masraflı oldu.)

– Settlement (uzlaşma)
Örnek: The two parties reached a settlement out of court to avoid further legal battles.
(İki taraf, daha fazla yasal mücadeleden kaçınmak için mahkeme dışında bir uzlaşma sağladı.)

– Allegation (iddia)
Örnek: The plaintiff’s allegations of fraud were found to be true in the court’s ruling.
(Mahkeme kararında, davacının yolsuzluk iddiaları doğru bulundu.)

Bu kelimeler, “dava” kavramını daha iyi anlamanıza ve İngilizce kullanımına yardımcı olacaktır. İlerleyen zamanlarda bu kelimeleri de kullanarak daha akıcı İngilizce cümleler kurabilirsiniz.

Dava Kelimesinin Eş ve Zıt Anlamlıları

“Dava” kelimesinin İngilizcedeki eş anlamlıları şunlardır:

– Lawsuit
– Case
– Claim
– Suit
– Action

Örnek: The family decided to file a claim against the insurance company for the damages caused by the storm.
(Aile, fırtına nedeniyle oluşan hasarlar için sigorta şirketine dava açmaya karar verdi.)

“Dava” kelimesinin zıt anlamlıları ise şöyledir:

– Settlement
– Compromise
– Reconciliation
– Mediation
– Negotiation

Örnek: After lengthy negotiations, the two parties were able to reach a settlement out of court.
(Uzun müzakerelerden sonra, iki taraf mahkeme dışında bir uzlaşmaya vardı.)

Görüldüğü üzere “dava” kavramı, İngilizcede çeşitli kelimelerle ifade edilebiliyor. Bağlama uygun kelime seçimi yaparak daha akıcı ve anlaşılır cümleler kurabilirsiniz.