Damar: İngilizce Karşılığı ve Kullanımı
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “damar” kelimesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Bu kelime, İngilizce öğrenen öğrenciler için oldukça önemli ve sıklıkla karşılaşılan bir kelimedir.
İngilizce’de “damar” kelimesinin karşılığı “vein” olarak kullanılır. “Vein” kelimesi, kanın vücutta dolaşmasını sağlayan borular anlamına gelir. Kan, atardamarlar (arteries) yoluyla kalp’ten uzak bölgelere pompalanır ve damarlar (veins) yoluyla kalbe geri döner.
Örnek cümleler:
– The doctor could see the patient’s veins clearly under their skin. (Doktor, hastanın derisinin altındaki damarlarını net bir şekilde görebiliyordu.)
– She has very prominent veins in her arms, probably due to dehydration. (Kollarındaki damarları çok belirgin, muhtemelen susuzluktan dolayı.)
– The surgery was successful in removing the blockage from the patient’s main vein. (Ameliyat, hastanın ana damarındaki tıkanıklığı gidermede başarılı oldu.)
Damar ile İlişkili Kelimeler
“Damar” kelimesiyle ilişkili bazı İngilizce kelimeler şunlardır:
– Artery (atardamar): Kanın kalpten uzak bölgelere pompalandığı borular.
Örnek cümle: The surgeon had to operate on a blocked artery in the patient’s leg. (Cerrah, hastanın bacağındaki tıkalı atardamarı ameliyat etmek zorunda kaldı.)
– Capillary (kılcal damar): Vücuttaki en ince damarlar.
Örnek cümle: The capillaries in the skin allow nutrients and oxygen to be absorbed into the body. (Derideki kılcal damarlar, besin ve oksijeni vücuda emilmesini sağlar.)
– Thrombosis (tromboz): Damar içinde kan pıhtısı oluşması.
Örnek cümle: The patient was at risk of developing a deep vein thrombosis after the long flight. (Hastada, uzun uçuş sonrası derin ven trombozu gelişme riski vardı.)
– Varicose vein (variköz damar): Genişlemiş ve kıvrımlı damarlar.
Örnek cümle: Many people suffer from varicose veins in their legs as they get older. (Birçok insan, yaşlandıkça bacaklarındaki variköz damarlara sahip oluyor.)
Bu kelimeler, “damar” kavramıyla yakından ilişkili olup, İngilizce öğrenirken sıklıkla karşımıza çıkacaktır. Kavramları iyi anlamak ve örneklerle pekiştirmek, İngilizce dil becerilerinizi geliştirecektir.
“Damarın İngilizcesi” Nedir?
“Damarın İngilizcesi” ifadesindeki son kısım, yani “İngilizce damar nasıl denir?” sorusuna cevap vermek gerekir. Burada “damar” kelimesinin İngilizce karşılığı olan “vein” kelimesi kullanılır.
Örnek cümleler:
– The doctor checked the patient’s veins to see if they were swollen. (Doktor, hastanın damarlarının şişip şişmediğini kontrol etti.)
– She has very visible veins in her arms, which is common in people with fair skin. (Kollarındaki damarları çok belirgin, açık tenli insanlarda sık görülen bir durum.)
– The surgery was successful in removing the blockage from the main vein in his leg. (Ameliyat, bacağındaki ana damardaki tıkanıklığı gidermede başarılı oldu.)
Özetle, “damarın İngilizcesi” ifadesinin karşılığı “the vein” veya “veins” olarak kullanılır. Bu kelime, kanın vücutta dolaşmasını sağlayan borular anlamına gelir ve İngilizce öğrenirken sıklıkla karşımıza çıkar.