Çalışma Masası İngilizcesi Nedir?

Çalışma masası için İngilizce karşılık “desk” kelimesidir. Desk, bir ofis, ev ya da çalışma alanında kullanılan, üzerinde bilgisayar, kitaplar, kağıtlar vb. malzemelerin bulunduğu, çalışmak için kullanılan mobilya parçasıdır. Desk kelimesi İngilizcede hem “masa” hem de “büro, ofis” anlamlarında kullanılabilir.

Desk kelimesinin telaffuzu /desk/ şeklindedir. Çoğul formu ise “desks” olarak kullanılır.

Örnek cümleler:
– I’m sitting at my desk, working on an important project.
– The new employee has a nice, large desk in the corner office.
– Please put those files on the desk when you’re done with them.

İngilizce’de Çalışma Masası Nasıl Denir?

İngilizce’de çalışma masası için en yaygın kullanılan ifade “work desk” veya “office desk”tir. Bu ifadeler çalışma amacıyla kullanılan, ofis ortamındaki masaları tanımlamak için kullanılır.

Örnek cümleler:
– I need to clear off my work desk before I can start organizing the files.
– The office desk has a lot of storage space in the drawers below.
– She prefers to work at a stand-up desk rather than a traditional office desk.

Çalışma Masasıyla İlgili Diğer İfadeler

İngilizcede çalışma masasıyla ilgili olarak kullanılan diğer yaygın ifadeler şunlardır:

– Desk space: Masanın üzerindeki çalışma alanı
– Desk chair: Masaya eşlik eden, üzerinde oturulan sandalye
– Desk lamp: Masanın üzerinde duran, aydınlatma sağlayan lamba
– Desk organizer: Masadaki malzemeleri düzenlemek için kullanılan kutu, raf vb. düzenleyiciler
– Desk accessories: Masa üzerindeki kalem, kağıt tutucu, not defteri gibi aksesuarlar

Örnek cümleler:
– I need more desk space to spread out all these documents.
– Make sure to adjust the height of your desk chair for proper posture.
– A desk lamp provides focused lighting for reading and writing.
– The desk organizer helps me keep my workspace neat and tidy.
– I like to personalize my desk with a few small accessories.

Çalışma Masasının İngilizce Eş Anlamlıları

Çalışma masası için İngilizcede kullanılan eş anlamlı kelimeler şunlardır:

– Workstation
– Writing desk
– Study desk
– Worktable
– Workspace

Bu kelimeler, ofis, ev ya da herhangi bir çalışma alanındaki masayı tanımlamak için kullanılabilir.

Örnek cümleler:
– My new workstation has plenty of room for my computer and reference materials.
– I prefer a simple writing desk rather than an ornate one in my home office.
– The study desk in the corner of the room is the perfect spot for doing homework.
– The large worktable in the studio provides ample space for my art projects.
– Make sure to keep your workspace organized and free of clutter.

Çalışma Masasının İngilizce Zıt Anlamlıları

Çalışma masası için İngilizcede kullanılan zıt anlamlı kelimeler şunlardır:

– Portable desk
– Laptop desk
– Coffee table
– Side table

Bu kelimeler, masa kavramını çağrıştırsa da çalışma masasından farklı amaçlar için kullanılan mobilyaları tanımlar.

Örnek cümleler:
– I can take my portable desk with me when I need to work remotely.
– A laptop desk allows me to work comfortably from the couch or bed.
– The coffee table in the living room is not suitable for serious desk work.
– The side table next to my chair is just for holding a lamp and a few books.