Çalışma Masasının Almancası Nedir?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle çalışma masasının Almanca karşılığını ve bu kelimeyle ilgili detayları paylaşacağım. Çalışma masası, Almanca dilinde “der Schreibtisch” olarak ifade edilir. Bu kelimenin telaffuzu “dair şraybtiş” şeklindedir.
“Der Schreibtisch” kelimesi, Almanca’da ofis, ev veya herhangi bir çalışma alanında kullanılan, üzerinde yazı yazmak, bilgisayar kullanmak veya çeşitli işleri yapmak için kullanılan masa anlamına gelir. Yani Türkçe’deki “çalışma masası” kavramının tam karşılığıdır.
Almanca’da “der Schreibtisch” kelimesinin çoğul hali ise “die Schreibtische” şeklindedir. Örneğin “Auf den Schreibtischen stehen Computerbildschirme.” cümlesinde olduğu gibi, birden fazla çalışma masasından bahsederken bu çoğul form kullanılır.
Almanca Çalışma Masası Nasıl Kullanılır?
Almanca’da “der Schreibtisch” kelimesi günlük hayatta sıklıkla karşımıza çıkar. Örneğin;
– Ich sitze den ganzen Tag am Schreibtisch und arbeite. (Bütün gün çalışma masasında oturuyorum ve çalışıyorum.)
– Lass uns den Schreibtisch aufräumen, bevor wir nach Hause gehen. (Evden çıkmadan önce çalışma masasını toparlayalım.)
– Mein neuer Schreibtisch hat viele praktische Schubladen. (Yeni çalışma masamın birçok kullanışlı çekmecesi var.)
– Die Büroausstattung besteht aus Schreibtisch, Bürostuhl und Regal. (Ofis ekipmanları çalışma masası, büro koltuğu ve raf’tan oluşuyor.)
Görüldüğü gibi “der Schreibtisch” kelimesi, Almanca konuşurken sıklıkla kullanılan ve çalışma alanlarıyla ilgili önemli bir kavramdır.
Çalışma Masasıyla İlgili Diğer Almanca Kelimeler
Çalışma masasıyla ilgili olarak Almanca’da başka kelimeler de kullanılabilir. Bunlar arasında;
– der Arbeitstisch (iş/çalışma masası)
– das Pult (küçük çalışma masası, sıra)
– die Kommode (şifonyer, çekmeceli dolap)
– die Ablage (dosya rafı, evrak rafı)
– das Regal (raf)
gibi kelimeler sayılabilir. Bu kelimeler de çalışma alanları ve ofis mobilyalarıyla ilgili kavramlardır.
Almanca Çalışma Masası Örnek Cümleleri
Şimdi de çalışma masasıyla ilgili bazı Almanca örnek cümleler inceleyelim:
– Ich räume gerade meinen Schreibtisch auf, bevor ich nach Hause gehe. (Evden çıkmadan önce çalışma masamı toparlıyorum.)
– Auf dem Schreibtisch stehen ein Computer, ein Telefon und einige Ordner. (Çalışma masasında bir bilgisayar, bir telefon ve birkaç klasör var.)
– Mein neuer ergonomischer Bürostuhl passt perfekt zu meinem Schreibtisch. (Yeni ergonomik büro koltuğum çalışma masama mükemmel uyuyor.)
– Am Ende des Arbeitstages räume ich immer alles auf meinem Schreibtisch auf. (İş günü sonunda her zaman çalışma masamdaki her şeyi toplarım.)
– Ich mag es, wenn mein Schreibtisch aufgeräumt und aufgeräumt ist. (Çalışma masamın düzenli ve temiz olmasını severim.)
Görüldüğü gibi “der Schreibtisch” kelimesi Almanca konuşurken sıklıkla kullanılıyor ve çalışma alanlarıyla ilgili önemli bir kavram. Umarım bu bilgiler sizlere yardımcı olmuştur. Eğer başka sorularınız varsa, lütfen sormaktan çekinmeyin!