Çağırmak İngilizcede Nasıl Denir?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “çağırmak” kelimesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. “Çağırmak” kelimesinin İngilizcesi “to call” olarak ifade edilir. Kelimeyi doğru telaffuz etmek için “tuu kol” şeklinde söyleyebilirsiniz.
“To call” kelimesi, bir kişiyi sesli bir şekilde çağırmak, ulaşmak, istemek veya davet etmek anlamlarına gelir. Günlük hayatta sıklıkla kullanılan bu kelime, farklı bağlamlarda ve yapılarda karşımıza çıkabilir. Gelin birlikte örnekler üzerinden inceleyelim.
Çağırmak Fiilinin Kullanımı
“To call” fiili, hem geçişli hem de geçişsiz olarak kullanılabilir. Geçişli kullanımında bir nesneyi (kişiyi) çağırmak anlamına gelir:
– I called my friend to come over. (Arkadaşımı yanıma gelmesi için çağırdım.)
– The teacher called the student’s name to take attendance. (Öğretmen öğrencinin adını yoklama için çağırdı.)
– Can you call the waiter over? I need to order. (Garsonun yanına çağırabilir misin? Sipariş vermem gerekiyor.)
Geçişsiz kullanımında ise sesli bir şekilde çağırmak anlamına gelir:
– I called out to him but he didn’t hear me. (Ona seslendim ama beni duymadı.)
– The lifeguard called for help when he saw the swimmer in trouble. (Yaşam kurtarıcı, yüzücünün tehlikede olduğunu görünce yardım çağrısında bulundu.)
– Can you call a bit louder? I can’t hear you from here. (Biraz daha yüksek sesle çağırabilir misin? Buradan seni duyamıyorum.)
“To Call” Kelimesinin Diğer Anlamları
“To call” kelimesi, çağırmak anlamının yanı sıra aşağıdaki anlamlarda da kullanılabilir:
– Telefon etmek: I need to call my mom and let her know I’ll be late. (Annemi aramalı ve geç kalacağımı bildirmeliyim.)
– Adlandırmak: They call that dish the “house special”. (O yemeğe “ev özel” adını vermişler.)
– Davet etmek: The company called a meeting to discuss the new project. (Şirket, yeni proje hakkında konuşmak için bir toplantı çağrısı yaptı.)
– Akla getirmek: This weather calls for a warm coat. (Bu hava, sıcak bir ceket giymeyi akla getiriyor.)
Gördüğünüz gibi “to call” kelimesi, çok yönlü bir kelimedir ve farklı bağlamlarda kullanılabilir. Kelimeyi doğru anlamak ve kullanmak için çeşitli örnekleri incelemek önemlidir.
“To Call” ile Örnek Cümleler
Şimdi de “to call” kelimesinin kullanıldığı örnek cümleleri inceleyelim:
– I called my sister to ask for her help with the project. (Projedeki yardımı için kardeşimi aradım.)
– The lifeguard called out to the swimmers to get out of the water. (Yaşam kurtarıcı, yüzücülere sudan çıkmaları için seslendi.)
– The teacher called on the student to answer the question. (Öğretmen, soruyu cevaplandırması için öğrenciyi çağırdı.)
– Let’s call a taxi to take us to the airport. (Havaalanına gitmek için bir taksi çağıralım.)
– She calls me every day to check on how I’m doing. (Beni her gün arayıp nasıl olduğumu kontrol ediyor.)
– The boss called an emergency meeting to discuss the recent developments. (Patron, son gelişmeleri görüşmek için acil bir toplantı çağrısı yaptı.)
Gördüğünüz gibi “to call” kelimesi, günlük hayatta sıklıkla kullanılan ve çeşitli bağlamlarda karşımıza çıkan bir fiildir. Kelimeyi doğru anlamak ve kullanmak, İngilizce öğreniminde önemli bir adımdır.
“To Call” ile İlgili Kelimeler
“To call” fiiliyle ilişkili olarak aşağıdaki kelimeleri de bilmek faydalı olacaktır:
– Call (n.) – Çağrı, ses, telefon görüşmesi
– I received an important call from my boss. (Patronumdan önemli bir çağrı aldım.)
– The fire alarm’s call alerted everyone in the building. (Yangın alarmının çağrısı binada herkesi uyardı.)
– Caller (n.) – Çağıran kişi
– The caller asked to speak with the manager. (Çağıran kişi müdürle konuşmak istedi.)
– I don’t recognize the caller ID, so I won’t answer the phone. (Arayan kişinin kimliğini tanımıyorum, bu yüzden telefonu açmayacağım.)
– Callback (n.) – Geri arama
– The customer service representative said they would give me a callback within 24 hours. (Müşteri hizmetleri temsilcisi 24 saat içinde beni geri arayacaklarını söyledi.)
– I left my number with the receptionist in case they need to do a callback. (Geri arama ihtiyacı olursa diye resepsiyoniste numaramı bıraktım.)
Umarım “to call” kelimesinin İngilizce kullanımı ve anlamları hakkında daha iyi bir fikir sahibi olmuşsunuzdur. Kelimeyi günlük hayatınızda sıklıkla kullanmaya başlayın ve pratik yaparak İngilizce becerilerinizi geliştirin. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen bana danışmaktan çekinmeyin.