Çağırmak Almanca, Çağırmanın Almancası nedir, Almanca çağırmak nasıl denir


Çağırmak Almanca: “Rufen” Fiilinin Kullanımı

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle Almanca’da “çağırmak” anlamına gelen “rufen” fiilini inceleyeceğiz. Bu oldukça sık kullanılan bir fiil olup günlük hayatımızda sıklıkla karşımıza çıkıyor. Gelin birlikte öğrenelim!

“Rufen” fiili Almanca’da “çağırmak, seslenmek, adını söyleyerek istemek” anlamlarına geliyor. Örneğin “Ich rufe meinen Freund” cümlesinde “Arkadaşımı çağırıyorum” anlamı var. Ya da “Der Lehrer ruft die Schüler” cümlesinde “Öğretmen öğrencileri çağırıyor” anlamı var.

Fiil, düzenli bir fiil olup çekimi şöyle:
ich rufe, du rufst, er/sie/es ruft, wir rufen, ihr ruft, sie rufen

Görüldüğü gibi fiil kökü “ruf-” ve fiil çekimleri de oldukça düzenli. Peki, “rufen” fiilini günlük hayatta nasıl kullanabiliriz? Gelin birkaç örnek verelim:

Günlük Hayatta “Rufen” Fiilinin Kullanımı

– Mutter ruft ihre Kinder zum Abendessen. (Anne çocuklarını akşam yemeğine çağırıyor.)
– Der Verkäufer ruft die Kunden an die Kasse. (Satıcı müşterileri kasaya çağırıyor.)
– Die Lehrerin ruft die Namen der Schüler auf. (Öğretmen öğrencilerin isimlerini seslenerek çağırıyor.)
– Ich rufe meinen Hund, damit er zu mir kommt. (Köpeğimi yanıma gelmesi için çağırıyorum.)
– Kannst du bitte deinen Bruder rufen? (Lütfen kardeşini çağırabilir misin?)

Görüldüğü gibi “rufen” fiili oldukça geniş bir kullanım alanına sahip. İnsanları, hayvanları veya nesneleri çağırmak için kullanılabiliyor. Ayrıca bu fiil ile birlikte “an”, “auf”, “zu” gibi edatlar da kullanılabiliyor.

“Rufen” Fiilinin Zıt Anlamlısı ve Eş Anlamlıları

“Rufen” fiilinin zıt anlamlısı “schweigen” (sessiz olmak, susmak) fiilidir. Yani birisi çağırırken, diğeri sessiz kalmaktadır.

Öte yandan “rufen” fiilinin eş anlamlıları ise şunlardır:
– Schreien (bağırmak)
– Nennen (adını söylemek)
– Aufrufen (seslenmek)
– Anrufen (telefonda çağırmak)

Bu eş anlamlı kelimeler de “çağırmak” anlamını vermekte ve bağlama göre kullanılabilmektedir.

Örnek Almanca Cümleler

Şimdi de “rufen” fiilinin yer aldığı bazı Almanca cümleleri inceleyelim:

– Hörst du, wie der Lehrer die Schüler ruft? (Öğretmenin öğrencileri nasıl çağırdığını duyuyor musun?)
– Können Sie bitte lauter rufen? Ich höre Sie nicht gut. (Lütfen daha yüksek sesle çağırabilir misiniz? Sizi iyi duyamıyorum.)
– Mein Hund hört meinen Ruf und kommt zu mir gelaufen. (Köpeğim benim çağrımı duyuyor ve bana koşarak geliyor.)
– Die Feuerwehr rief die Anwohner auf, ihre Häuser zu verlassen. (İtfaiye, komşuları evlerini terk etmeleri için çağırdı.)
– Ich habe meinen Freund laut gerufen, aber er hat mich nicht gehört. (Arkadaşımı yüksek sesle çağırdım ama beni duymadı.)

Görüldüğü gibi “rufen” fiili oldukça çeşitli bağlamlarda kullanılabiliyor. Öğrenciler, hayvanlar, acil durumlar gibi farklı özneler için bu fiil kullanılabiliyor. Umarım “rufen” fiilinin kullanımı ve örnekleri hakkında fikir sahibi olmuşsunuzdur. Eğer sorunuz varsa, lütfen sormaktan çekinmeyin!