Wachsen – Büyümek Almanca

Sevgili öğrenciler, bugün sizlere “büyümek” kelimesinin Almanca karşılığını ve kullanımını detaylı bir şekilde anlatacağım. Büyümek, Almanca’da “wachsen” olarak ifade edilir. Wachsen, canlı varlıkların fiziksel olarak büyümesi, gelişmesi anlamına gelir. Ayrıca kişilerin yaş, bilgi, deneyim ve yetenekleri açısından da büyümesini ifade eder.

Wachsen fiilinin çekimi şu şekildedir:
– ich wachse
– du wächst
– er/sie/es wächst
– wir wachsen
– ihr wachst
– sie/Sie wachsen

Wachsen fiili, hem düz hem de ayırıcı fiil olarak kullanılabilir. Örneğin “Mein Sohn wächst schnell” (Oğlum hızlı büyüyor) cümlesinde düz fiil kullanılırken, “Das Kind ist gewachsen” (Çocuk büyümüş) cümlesinde ayırıcı fiil kullanılmıştır.

Wachsen fiili, aynı zamanda çeşitli ön eklerle de kullanılabilir. Örneğin:
– aufwachsen (büyümek, yetişmek)
– nachwachsen (yeniden büyümek)
– mitwachsen (beraber büyümek)
– überwachsen (aşırı büyümek)

Büyümeyle ilgili Almanca cümleler:

– Das Baby wächst schnell. (Bebek hızlı büyüyor.)
– Die Pflanze wächst langsam, aber stetig. (Bitki yavaş ama düzenli büyüyor.)
– Meine Tochter ist schon so groß gewachsen! (Kızım artık çok büyümüş!)
– Er ist zu einem stattlichen Mann herangewachsen. (O, güçlü bir adam olarak yetişti.)
– Die Wirtschaft wächst in diesem Jahr um 3 Prozent. (Ekonomi bu yıl yüzde 3 büyüyor.)

Wachsen fiilinin eş anlamlıları:
– gedeihen (gelişmek, ilerlemek)
– heranwachsen (büyümek, yetişmek)
– zunehmen (artmak, büyümek)

Zıt anlamlıları ise:
– schrumpfen (küçülmek)
– abnehmen (azalmak)
– zurückgehen (gerileme)

Sevgili öğrenciler, Almanca “wachsen” fiilini ve büyümeyle ilgili kullanımlarını öğrendiğinize eminim. Şimdi bu kelimenin günlük hayattaki kullanımlarını daha iyi anlamak için birkaç örnek cümle daha inceleyelim:

– Das Unternehmen wächst jedes Jahr um 10%. (Şirket her yıl yüzde 10 büyüyor.)
– Der Umsatz ist im letzten Quartal gewachsen. (Ciro geçen çeyrekte arttı.)
– Meine Kinder wachsen so schnell, dass ich ständig neue Kleidung kaufen muss. (Çocuklarım o kadar hızlı büyüyor ki, sürekli yeni kıyafet almak zorunda kalıyorum.)
– In den letzten Jahren ist die Zahl der Studenten an dieser Universität stark gewachsen. (Son yıllarda bu üniversitenin öğrenci sayısı büyük ölçüde arttı.)
– Das Internet und soziale Medien wachsen exponentiell. (İnternet ve sosyal medya üstel olarak büyüyor.)

Gördüğünüz gibi, “wachsen” fiili Almanca’da çok yaygın kullanılan ve büyümeyi ifade eden önemli bir kelimedir. Umarım bu bilgiler sizlere yardımcı olmuştur. Bir sonraki derste görüşmek üzere, kendinize iyi bakın!