Bozuk Para için İngilizce Karşılıklar
Sevgili okurlar, bugün sizlerle “bozuk para” kavramının İngilizce karşılıklarını, kullanımını ve örneklerini paylaşacağız. İngilizce’de bozuk para için kullanılan terimler ve günlük hayattan örnekler ile birlikte, bu konuyu detaylı bir şekilde ele alacağız. Hadi başlayalım!
Bozuk para için İngilizcede en yaygın kullanılan terim “small change”dir. Small change, küçük paralar, madeni paralar anlamına gelir. Örneğin, “I don’t have enough small change to pay for the bus fare” cümlesinde small change, otobüs biletini ödemek için yeterli bozuk paramın olmadığını ifade eder.
Bunun yanı sıra, “coins” kelimesi de bozuk para anlamında kullanılır. Coins, madeni paralar demektir. Örneğin, “Can you give me some coins for the vending machine?” cümlesinde coins, içecek ya da atıştırmalık otomatının kullanımı için gereken bozuk paraları ifade eder.
Bozuk Paranın İngilizce Telaffuzu ve Kullanımı
Bozuk paranın İngilizce telaffuzu “koinz” şeklindedir. Coins kelimesinin çoğul halidir. Tekil hali ise “coin”dir. Örneğin, “I found a shiny new coin on the ground” cümlesinde coin, tek bir madeni para anlamına gelir.
Bozuk para, günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir kavramdır. Alışveriş yaparken, otobüs ya da metro biletlerini öderken, otomatlardan içecek ya da atıştırmalık alırken bozuk paraya ihtiyaç duyarız. İşte bozuk para ile ilgili birkaç örnek cümle:
“Can you break this $10 bill into some smaller coins?”
“I need to get some quarters for the laundromat.”
“Do you have any spare change you can lend me for the parking meter?”
“Let me check my wallet for some loose change to tip the server.”
Gördüğünüz gibi, bozuk para kavramı İngilizce’de sıklıkla kullanılmakta ve günlük hayatın bir parçası olmaktadır.
Bozuk Para ile İlgili İngilizce Kelimeler
Bozuk para kavramı ile ilişkili olarak İngilizce’de birçok kelime kullanılmaktadır. Bunların başlıcaları şunlardır:
– Penny (1 sent değerindeki madeni para)
– Nickel (5 sent değerindeki madeni para)
– Dime (10 sent değerindeki madeni para)
– Quarter (25 sent değerindeki madeni para)
– Coin purse (bozuk para cüzdanı)
– Piggy bank (kumbara)
– Loose change (gevşek/dağınık bozuk paralar)
– Cash (nakit para)
Örnek cümleler:
“I found a penny on the sidewalk.”
“Can you give me a nickel for the vending machine?”
“I need to go to the bank and get some quarters for laundry.”
“My coin purse is full of loose change.”
Görüldüğü üzere, bozuk para ile ilgili birçok İngilizce kelime ve ifade bulunmaktadır. Bunları doğru bir şekilde kullanmak, İngilizce konuşurken akıcılığı ve anlaşılırlığı artıracaktır.
Bozuk Para için İngilizce Eş Anlamlılar ve Zıt Anlamlılar
Bozuk para için İngilizce’de kullanılan eş anlamlı kelimeler şunlardır:
– Small change
– Coins
– Spare change
– Loose change
Zıt anlamlı kelimeler ise şöyledir:
– Large bills (büyük banknotlar)
– Paper money (kağıt para)
Örnek cümleler:
“I don’t have any small change, can I pay with a $20 bill?”
“I need to break this $50 bill into some spare change for the vending machine.”
“I cleaned out my pockets and found a bunch of loose change.”
“I try to save my large bills and only use coins for small purchases.”
Bozuk para için İngilizce’de kullanılan eş anlamlı ve zıt anlamlı kelimeler, konuşma dilinde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bunları doğru bir şekilde kullanmak, İngilizce iletişimimizi güçlendirecektir.
Sevgili okurlar, bozuk para kavramının İngilizce karşılıkları, kullanımı, telaffuzu ve ilgili kelimeler hakkında detaylı bilgi sahibi oldunuz. Umarım bu içerik sizlere faydalı olmuştur. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, hoşçakalın!