Boşanmak Almanca: “Sich Scheiden Lassen”
Sevgili arkadaşlar, bugün sizlere boşanmanın Almanca karşılığı olan “sich scheiden lassen” hakkında kapsamlı bilgiler vereceğim. Almanca öğrenen öğrencilerim için oldukça önemli bir konu olan boşanma, hayatın gerçeklerinden biri. Bu konuyu sizlere detaylı şekilde açıklayacağım.
“Sich scheiden lassen” ifadesi, resmi olarak evliliğin sona erdirilmesi anlamına geliyor. Yani evli bir çiftin, mahkeme kararıyla evliliklerini sonlandırması demek. Almanca konuşulan ülkelerde boşanma süreci oldukça düzenli ve yasal prosedürlere bağlı olarak işliyor.
Peki, “sich scheiden lassen” cümlesinin Almanca’daki kullanımı nasıl oluyor? Hadi birkaç örnek verelim:
– Sie haben sich vor 2 Jahren scheiden lassen. (2 yıl önce boşandılar.)
– Meine Eltern ließen sich nach 15 Ehejahren scheiden. (Ebeveynlerim 15 yıllık evlilikten sonra boşandılar.)
– Der Scheidungsprozess hat fast ein Jahr gedauert. (Boşanma süreci neredeyse 1 yıl sürdü.)
– Viele Paare lassen sich heutzutage scheiden. (Günümüzde birçok çift boşanıyor.)
Görüldüğü gibi “sich scheiden lassen” ifadesi, Almanca dilinde boşanma eylemini net bir şekilde anlatıyor. Burada “sich” zamiri, kişinin kendi üzerinde gerçekleştirdiği bir eylemi vurguluyor. Yani kişinin kendi isteğiyle boşanma sürecini başlattığını belirtiyor.
Boşanmanın Almanca Karşılıkları
Boşanma konusunda Almanca’da kullanılan bazı diğer ifadeler de şunlar:
– die Scheidung (boşanma)
– geschieden sein (boşanmış olmak)
– eine Ehe auflösen (evliliği feshetmek)
– die Ehe trennen (evliliği ayırmak)
– die eheliche Gemeinschaft aufheben (evlilik birliğini sona erdirmek)
Bu kelime ve ifadeler, boşanma sürecinin farklı aşamalarını veya durumlarını anlatmak için kullanılıyor. Örneğin “geschieden sein” ifadesi, kişinin hâlihazırda boşanmış olduğunu belirtirken; “eine Ehe auflösen” evliliğin resmi olarak sona erdirilmesini ifade ediyor.
Boşanmayla İlgili Almanca Kelimeler
Boşanma konusuyla ilgili Almanca’da kullanılan bazı diğer kelimeler de şunlar:
– der Scheidungsantrag (boşanma talebi/dilekçesi)
– das Scheidungsurteil (boşanma kararı)
– der Scheidungsgrund (boşanma sebebi)
– der Unterhalt (nafaka)
– das Sorgerecht (velayet hakkı)
– die Gütertrennung (mal ayrılığı)
Bu kelimeler, boşanma sürecindeki yasal işlemler, haklar ve yükümlülüklerle ilgili kavramları ifade ediyor. Örneğin “der Scheidungsantrag” boşanma talebi için kullanılırken, “das Sorgerecht” velayet hakkını belirtir.
Boşanmayla İlgili Örnek Almanca Cümleler
Şimdi de boşanmayla ilgili bazı örnek Almanca cümleler inceleyelim:
– Die Ehe wurde nach 8 Jahren Ehe geschieden. (Evlilik 8 yıl sonra boşanmayla sonuçlandı.)
– Das Gericht hat die Scheidung endgültig ausgesprochen. (Mahkeme boşanmayı kesin olarak onayladı.)
– Wegen Untreue ließ sie sich von ihrem Mann scheiden. (Eşine sadakatsizlik yüzünden boşandı.)
– Der Scheidungsantrag wurde vom Gericht abgelehnt. (Boşanma talebi mahkeme tarafından reddedildi.)
– Nach der Scheidung erhielt die Mutter das alleinige Sorgerecht für die Kinder. (Boşanmadan sonra, anne çocukların tek velisi oldu.)
Görüldüğü gibi, boşanmayla ilgili Almanca cümleler oldukça net ve anlaşılır bir şekilde konuyu aktarıyor. Burada evliliğin sona erme süreci, yasal prosedürler, sebepler ve sonuçlar açıkça ifade ediliyor.
Sevgili öğrenciler, umarım boşanmanın Almanca karşılığı ve kullanımı hakkında detaylı bilgiler edinmişsinizdir. Almanca öğrenirken bu tür günlük hayat konularını da iyi bilmek önemli. Eğer sorunuz ya da eklemek istedikleriniz varsa, lütfen benimle paylaşın. İyi çalışmalar!