Borç ingilizce, Borcun ingilizcesi nedir, İngilizce borç nasıl denir


Borç Nedir? Borcun İngilizcesi Nasıl Söylenir?

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “borç” kelimesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını ele alacağız. Borç, bir kişinin başka bir kişiye veya kuruma ödenmesi gereken para miktarı anlamına gelir. İngilizcede bu kelime “debt” olarak ifade edilir. “Debt” kelimesinin telaffuzu /det/ şeklindedir.

Borç Kelimesinin İngilizce Kullanımı

“Debt” kelimesi, İngilizcede çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Örneğin:

– I have a large debt to pay back to the bank. (Bankaya geri ödemem gereken büyük bir borcum var.)
– The company is struggling to manage its debts. (Şirket borçlarını yönetmekte zorlanıyor.)
– She took out a loan to pay off her student debt. (Öğrenci borcunu kapatmak için kredi çekti.)
– I’m in debt to my friend for the money he lent me. (Arkadaşıma ödünç verdiği para için ona borçluyum.)
– The country’s national debt has increased significantly in recent years. (Ülkenin ulusal borcu son yıllarda önemli ölçüde arttı.)

Görüldüğü üzere “debt” kelimesi, kişisel, kurumsal veya ulusal düzeydeki borçları ifade etmek için kullanılabilir. Borcun miktarı, kaynağı veya ödeme durumu gibi farklı bağlamlar içinde kullanılabilir.

Borç Kelimesinin İngilizce Dilbilgisi Yapıları

“Debt” kelimesi, İngilizcede çeşitli dilbilgisi yapılarında kullanılabilir. Örnekler:

– Tekil kullanım: a debt, the debt
– Çoğul kullanım: debts
– İsim tamlaması: student debt, national debt
– Fiil+isim yapısı: to owe a debt, to pay off a debt, to manage debts

Ayrıca “debt” kelimesi, sıfat olarak da kullanılabilir:

– a debt-free life (borçsuz bir hayat)
– a high-debt economy (yüksek borçlu bir ekonomi)

Borç Kelimesiyle İlgili İngilizce Kelimeler

“Debt” kelimesiyle ilgili bazı İngilizce kelimeler şunlardır:

– Creditor (alacaklı)
– Debtor (borçlu)
– Loan (kredi, ödünç)
– Interest (faiz)
– Repayment (geri ödeme)
– Bankruptcy (iflas)
– Liability (yükümlülük)

Bu kelimeler, borç kavramıyla yakından ilişkilidir ve borç ilişkilerini tanımlamak için kullanılır. Örneğin:

– The creditor is demanding immediate repayment of the loan. (Alacaklı, kredinin hemen geri ödenmesini talep ediyor.)
– The debtor filed for bankruptcy due to mounting debts. (Borçlu, artan borçları nedeniyle iflas başvurusunda bulundu.)
– The company’s liabilities include long-term loans with high interest rates. (Şirketin yükümlülükleri arasında yüksek faizli uzun vadeli krediler var.)

Borç Kelimesinin İngilizce Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları

“Debt” kelimesinin İngilizce eş anlamlıları şunlardır:

– Liability
– Obligation
– Commitment
– Onus

Zıt anlamlıları ise şunlardır:

– Credit
– Asset
– Wealth
– Surplus

Örneğin:

– She is trying to get out of her financial obligations. (Finansal yükümlülüklerinden kurtulmaya çalışıyor.)
– The company has a healthy asset-to-debt ratio. (Şirketin varlık-borç oranı sağlıklı.)

Sevgili öğrenciler, “borç” kavramını İngilizce olarak ele aldık. Umarım bu bilgiler sizlere yardımcı olmuştur. Herhangi bir sorunuz varsa lütfen sormaktan çekinmeyin. Bir sonraki dersimizde görüşmek üzere!