Almanca’da “Borç” Nasıl Denir?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle Almanca’da “borç” kelimesinin karşılığını ve kullanımını inceleyeceğiz. Almanca’da “borç” anlamına gelen kelime “die Schuld” dir. Bu kelime hem “borç” hem de “suç, günah” anlamlarına gelebiliyor, bu yüzden dikkatli kullanmak gerekiyor.
Peki, “borç” anlamında “die Schuld” nasıl kullanılır? Örneğin, “Benim borcum 500 Euro” dediğimizde bunu Almanca’da “Meine Schuld beträgt 500 Euro” şeklinde ifade edebiliriz. Yani “Schuld” kelimesi burada “borç” anlamında kullanılmış.
Borç almak, borçlanmak anlamında ise Almanca’da “sich verschulden” denir. Örneğin, “Kredi çekerek ev aldım, yani borçlandım” cümlesini Almanca’da “Ich habe ein Haus auf Kredit gekauft, also habe ich mich verschuldet” şeklinde ifade edebiliriz.
Borç vermek anlamında ise “leihen” fiili kullanılır. Örneğin, “Arkadaşıma 50 Euro borç verdim” cümlesini Almanca’da “Ich habe meinem Freund 50 Euro geliehen” şeklinde söyleyebiliriz.
Görüldüğü gibi, Almanca’da “borç” kavramı “die Schuld” kelimesi ile ifade ediliyor, ancak fiil olarak “sich verschulden” ve “leihen” kelimeleri kullanılıyor. Yani dilbilgisi açısından da biraz farklılık gösteriyor.
Almanca’da “Borç” ile İlgili Kelimeler
Almanca’da “borç” kavramıyla ilgili bazı diğer kelimeler şunlardır:
– der Kredit (kredi)
– der Gläubiger (alacaklı)
– der Schuldner (borçlu)
– die Rückzahlung (geri ödeme)
– die Tilgung (ödeme, borç kapatma)
– die Überschuldung (aşırı borçlanma)
Örneğin, “Bankadan 10.000 Euro kredi aldım” cümlesi Almanca’da “Ich habe einen Kredit von 10.000 Euro von der Bank aufgenommen” şeklinde ifade edilebilir.
Yine, “Borçlarımı zamanında ödeyemedim, aşırı borçlandım” cümlesi Almanca’da “Ich konnte meine Schulden nicht rechtzeitig zurückzahlen, daher bin ich überschuldet” şeklinde söylenebilir.
Görüldüğü gibi, Almanca’da “borç” kavramı çeşitli kelimelerle ifade ediliyor ve dilbilgisi yapıları da Türkçe’den biraz farklılık gösteriyor. Ama konuyu iyi kavradıktan sonra Almanca’da “borç” ile ilgili ifadeleri rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Almanca’da “Borç” ile İlgili Örnek Cümleler
Şimdi de Almanca’da “borç” kavramını içeren birkaç örnek cümle inceleyelim:
1. Ich habe meine Schulden pünktlich zurückgezahlt. (Borçlarımı zamanında geri ödedim.)
2. Der Schuldner konnte die Raten nicht mehr bezahlen und musste Insolvenz anmelden. (Borçlu, taksitleri ödeyemez hale geldi ve iflas etmek zorunda kaldı.)
3. Mein Freund hat mir 500 Euro geliehen, die ich ihm nächste Woche zurückgeben werde. (Arkadaşım bana 500 Euro borç verdi, ben de ona gelecek hafta geri vereceğim.)
4. Die hohen Kreditraten haben zur Überschuldung der Familie geführt. (Yüksek kredi taksitleri ailenin aşırı borçlanmasına neden oldu.)
5. Als Gläubiger habe ich das Recht, die Rückzahlung meiner Forderung einzufordern. (Alacaklı olarak, borcumun geri ödenmesini talep etme hakkım var.)
Görüldüğü gibi, Almanca’da “borç” kavramı çeşitli bağlamlarda kullanılabiliyor ve farklı dilbilgisi yapılarıyla ifade edilebiliyor. Umarım bu örnekler size yol gösterici olmuştur. Eğer daha fazla soru ya da açıklama ihtiyacınız olursa, lütfen benimle paylaşın.