Boks İngilizcesi: “Boxing” Nedir?
Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlerle İngilizce’de “boks” kelimesinin karşılığı olan “boxing” hakkında konuşacağız. Boxing, iki kişinin birbirlerine yumruk attıkları bir spor dalıdır. Bu sporun kökleri çok eskilere dayanır ve dünyanın pek çok ülkesinde oldukça popülerdir.
Boxing kelimesinin telaffuzu /ˈbɒksɪŋ/ şeklindedir. Yani “boksing” olarak okunur. Bu kelime, İngilizcede “boks yapmak” anlamına gelir. Örneğin, “I love boxing, it’s my favorite sport” cümlesi “Boks yapmayı seviyorum, en sevdiğim spor o” anlamına gelir.
Boxing Kelimesinin Kullanımı
Boxing kelimesi, genellikle bir spor dalı olarak kullanılır. Ancak bazen de daha genel anlamlarda kullanılabilir. Örneğin, “She’s a great boxer” cümlesi “O harika bir boksör” anlamına gelirken, “I had to do some boxing to get the package in the car” cümlesi “Paketi arabaya koymak için biraz güç kullanmam gerekti” anlamına gelebilir.
Boxing kelimesinin İngilizce dilbilgisi yapısı da oldukça basittir. Genellikle “to box” fiili ile kullanılır. Örneğin, “I box three times a week” cümlesi “Haftada üç kez boks yapıyorum” anlamına gelir. Ayrıca “boxing match”, “boxing gloves”, “boxing ring” gibi birleşik kelimeler de sıklıkla kullanılır.
Örnek İngilizce Cümleler
Şimdi de boxing kelimesi ile ilgili bazı örnek cümleler inceleyelim:
– The boxer landed a powerful punch in the 3rd round. (Boksör 3. raundda güçlü bir yumruk indirdi.)
– She trains hard every day to improve her boxing skills. (O, boks becerilerini geliştirmek için her gün sıkı antrenman yapıyor.)
– The boxing tournament was held at the local sports arena. (Boks turnuvası yerel spor arenasında düzenlendi.)
– I enjoy watching boxing matches on TV in my free time. (Boş zamanlarımda TV’de boks maçlarını izlemeyi seviyorum.)
– The boxer’s coach gave him some last-minute boxing tips before the big fight. (Boksörün antrenörü, büyük maçtan önce ona son dakika boks ipuçları verdi.)
Görüldüğü gibi, boxing kelimesi İngilizcede boks sporuyla ilgili pek çok bağlamda kullanılabiliyor. Örnek cümlelerde de gördüğünüz gibi, kelime hem sporcular hem de seyirciler için kullanılabiliyor.
Boks İle İlgili İngilizce Kelimeler
Boxing kelimesinin yanı sıra, boks sporuyla ilgili pek çok İngilizce kelime de vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
– Punch (yumruk)
– Jab (kısa yumruk)
– Uppercut (yukarı yumruk)
– Knockout (nakavt)
– Sparring (antrenman dövüşü)
– Referee (hakem)
– Bout (maç)
– Gloves (eldiven)
– Ring (ringlere)
Bu kelimelerin Türkçe karşılıkları da şöyledir:
– Punch – Yumruk
– Jab – Kısa yumruk
– Uppercut – Yukarı yumruk
– Knockout – Nakavt
– Sparring – Antrenman dövüşü
– Referee – Hakem
– Bout – Maç
– Gloves – Eldiven
– Ring – Ringlere
Örnek cümleler:
– The boxer delivered a powerful punch that stunned his opponent. (Boksör rakibini şaşırtan güçlü bir yumruk indirdi.)
– She practiced her jabs and uppercuts during the sparring session. (Antrenman dövüşü sırasında kısa yumruklarını ve yukarı yumruklarını çalıştırdı.)
– The referee stopped the bout after the boxer was knocked out in the 7th round. (Hakem, boksörün 7. raundda nakavt olmasının ardından maçı durdurdu.)
Görüldüğü gibi, boxing ve bununla ilgili kelimeler İngilizcede sıklıkla kullanılıyor. Umarım bu bilgiler sizlere yardımcı olmuştur. Herhangi bir sorunuz olursa, lütfen sormaktan çekinmeyin!