Birleştirmek: İngilizcesi ve Anlamı
İngilizce’de “birleştirmek” anlamına gelen kelime “to combine” veya “to merge” olarak kullanılır. Bu kelimeler, iki ya da daha fazla şeyi bir araya getirerek tek bir bütün oluşturmak anlamına gelir.
“To combine” kelimesi, farklı öğeleri veya bileşenleri tek bir şey haline getirmek için kullanılır. Örneğin, çeşitli malzemeleri karıştırarak bir kek yapmak “to combine the ingredients” şeklinde ifade edilir.
“To merge” ise, iki ayrı şeyin veya grubun bir araya gelerek tek bir varlık oluşturması anlamına gelir. Örneğin, iki şirketin birleşmesi “the two companies merged” şeklinde söylenir.
Bu iki kelime arasındaki fark, “to combine” daha çok parçaları bir araya getirme fikrini verirken, “to merge” daha bütünleşme ve tek bir varlık oluşturma fikrini vermesidir.
Birleştirmek için İngilizce Örnekler
Aşağıdaki cümlelerde “to combine” ve “to merge” kelimelerinin kullanımına örnekler verilmiştir:
– The chef combined the flour, eggs, and milk to make the cake batter. (Şef, kek hamurunu yapmak için un, yumurta ve sütü birleştirdi.)
– The two departments merged to form a new division within the company. (İki bölüm, şirket içinde yeni bir bölüm oluşturmak üzere birleşti.)
– The student combined her notes from the lectures to study for the exam. (Öğrenci, sınavına çalışmak için ders notlarını birleştirdi.)
– The two airlines merged, creating one of the largest carriers in the region. (İki havayolu şirketi birleşerek bölgedeki en büyük taşıyıcılardan birini oluşturdu.)
– The professor combined the research findings from multiple studies to draw a conclusion. (Profesör, sonuca ulaşmak için çeşitli çalışmaların araştırma bulgularını birleştirdi.)
Birleştirmek ile İlgili Diğer İngilizce Kelimeler
“Birleştirmek” kavramıyla ilişkili diğer İngilizce kelimeler şunlardır:
– To link: Bağlamak, ilişkilendirmek
– To join: Katılmak, eklemek
– To connect: Bağlamak, ilişkilendirmek
– To integrate: Bütünleştirmek, entegre etmek
– To unify: Birleştirmek, tek bir bütün haline getirmek
Bu kelimeler, iki veya daha fazla şeyi bir araya getirme, bağlama veya bütünleştirme anlamlarına gelir. Örneğin:
– The two rivers joined to form a larger waterway. (İki nehir, daha büyük bir su yolunu oluşturmak için birleşti.)
– The committee integrated the feedback from all members. (Komite, tüm üyelerin geri bildirimlerini bütünleştirdi.)
– The company unified its various divisions under a single management structure. (Şirket, farklı bölümlerini tek bir yönetim yapısı altında birleştirdi.)
Birleştirmek: Eş Anlamlı ve Zıt Anlamlı Kelimeler
“Birleştirmek” kavramının İngilizce’deki eş anlamlı kelimeleri şunlardır:
– To unite
– To fuse
– To consolidate
– To amalgamate
Örneğin:
– The two political parties united to form a coalition government. (İki siyasi parti, koalisyon hükümeti oluşturmak için birleşti.)
– The two metals fused together under high heat. (İki metal, yüksek ısı altında birleşti.)
“Birleştirmek” kavramının zıt anlamlı kelimeleri ise şunlardır:
– To separate
– To divide
– To disconnect
– To disintegrate
Örneğin:
– The company decided to separate its divisions into independent units. (Şirket, bölümlerini bağımsız birimler halinde ayırmaya karar verdi.)
– The political coalition disintegrated due to internal disagreements. (İç anlaşmazlıklar nedeniyle siyasi koalisyon dağıldı.)
Özetle, “birleştirmek” kavramı İngilizce’de “to combine” ve “to merge” kelimeleriyle ifade edilir. Bu kelimeler, iki veya daha fazla şeyi tek bir bütün haline getirmek anlamına gelir. Ayrıca “to link”, “to join”, “to connect”, “to integrate” ve “to unify” gibi kelimeler de birleştirme anlamında kullanılabilir. Eş anlamlı kelimeler “to unite”, “to fuse”, “to consolidate” ve “to amalgamate” iken, zıt anlamlı kelimeler “to separate”, “to divide”, “to disconnect” ve “to disintegrate”tir.