Birbirimize Zaman Tanıyalım – Let’s Give Each Other Time

Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlerle “birbirimize zaman tanıyalım” ifadesinin İngilizce karşılığı ve kullanımı hakkında konuşacağız. Bu ifade oldukça sık kullanılan ve önemli bir İngilizce deyim. Hadi başlayalım!

“Birbirimize zaman tanıyalım” ifadesinin İngilizce karşılığı “Let’s give each other time” şeklindedir. Bu deyim, birbirimize anlayış, sabır ve hoşgörü göstermemiz gerektiğini vurgular. Yani birbirimize zaman tanımak, birbirimizi anlamak ve kabul etmek anlamına gelir.

Peki, bu ifadeyi İngilizcede nasıl kullanabiliriz? Aşağıda size birkaç örnek cümle sunuyorum:

– Let’s give each other time to adjust to the new work environment. (Yeni iş ortamına alışmamız için birbirimize zaman tanıyalım.)
– If we’re going to resolve this conflict, we need to give each other time to express our concerns. (Bu çatışmayı çözmek için birbirimize endişelerimizi ifade etmek için zaman tanımamız gerekiyor.)
– Before making a decision, let’s give each other time to think it through carefully. (Karar vermeden önce, birbirimize düşünmek için zaman tanıyalım.)
– In a relationship, it’s important to give each other time and space to grow. (İlişkide birbirimize büyümek için zaman ve alan tanımak önemlidir.)
– If we want this team to be successful, we need to give each other time to learn and adapt. (Bu ekibin başarılı olması için birbirimize öğrenmek ve uyum sağlamak için zaman tanımamız gerekiyor.)

Görüldüğü gibi, “let’s give each other time” ifadesi, insanların birbirlerini anlamalarını, kabul etmelerini ve gelişmelerine izin vermelerini sağlayan önemli bir deyimdir. Bu deyimi günlük hayatınızda kullanmayı deneyebilirsiniz.

Peki, “let’s give each other time” ifadesinin zıt anlamlısı nedir? Bu ifadenin zıttı “let’s not give each other time” veya “let’s rush things” olabilir. Yani birbirimize zaman tanımak yerine, aceleci davranmak ve birbirimizi anlamaya çalışmamak anlamına gelir.

Örnek cümleler:
– If we rush this decision, we won’t give each other time to consider all the options. (Bu kararı acele edersek, tüm seçenekleri değerlendirmek için birbirimize zaman tanımayız.)
– The team is struggling to work together because we haven’t given each other time to build trust. (Ekip birlikte çalışmakta zorlanıyor, çünkü birbirimize güven oluşturmak için zaman tanımadık.)
– Let’s not give each other time to cool off – we need to resolve this conflict now. (Birbirimize soğumak için zaman tanımayalım, bu çatışmayı şimdi çözmemiz gerekiyor.)

Umarım “birbirimize zaman tanıyalım” ifadesinin İngilizce kullanımı ve anlamı hakkında daha iyi bir fikriniz vardır. Eğer başka sorularınız olursa, lütfen benimle paylaşın. İyi çalışmalar!