Almanca “Bir Reçetem Var” Nasıl Denir?
Merhaba sevgili öğrenciler! Bugün sizlere “Bir reçetem var” ifadesinin Almanca karşılığını ve kullanımını detaylı bir şekilde anlatacağım. Almanca konuşma pratiğinizi geliştirmek için bu ifadeyi ve çeşitli örneklerini inceleyeceğiz.
Almanca’da “Bir reçetem var” anlamına gelen ifade “Ich habe ein Rezept” şeklindedir. Burada “Rezept” kelimesi “reçete” anlamına geliyor. “Ich habe” ise “benim var” anlamına gelen bir fiil yapısı. Yani bu ifade Türkçe’deki “Bir reçetem var” cümlesinin birebir Almanca karşılığı oluyor.
Örnek Almanca cümleler:
– Ich habe ein Rezept für einen leckeren Kuchen.
(Lezzetli bir kek için bir reçetim var.)
– Hast du ein Rezept für vegane Kekse?
(Vegan kurabiyeler için bir reçetin var mı?)
– Mein Arzt hat mir ein neues Rezept verschrieben.
(Doktorum bana yeni bir reçete yazdı.)
– Sie hat ein Rezept für eine traditionelle Suppe.
(Geleneksel bir çorba tarifi var onun.)
Görüldüğü gibi “Rezept” kelimesi reçete anlamına geliyor ve “Ich habe” yapısıyla “Bir reçetem var” şeklinde kullanılıyor. Cümlelerde reçetenin içeriği, kimin elinde olduğu gibi detaylar da yer alıyor.
Almanca Reçete Kelimesi ve Türevleri
Almanca’da reçete anlamına gelen diğer kelimeler:
– das Rezept (reçete)
– die Rezeptur (reçete formülü)
– verschreiben (reçete yazmak)
– die Verschreibung (reçete yazma)
Örnek cümleler:
– Ich habe das Rezept für Oma’s berühmten Apfelkuchen.
(Anneannemi n ünlü elma keki için tarifi var bende.)
– Die Rezeptur dieses Medikaments ist vertraulich.
(Bu ilacın reçete formülü gizlidir.)
– Der Arzt hat mir ein neues Rezept verschrieben.
(Doktor bana yeni bir reçete yazdı.)
– Die Verschreibung des Rezepts erfolgte online.
(Reçetenin yazılması çevrimiçi olarak gerçekleşti.)
Görüldüğü gibi “Rezept” kelimesinin çeşitli türevleri de Almanca’da reçete kavramını ifade etmek için kullanılıyor.
Almanca Reçete İle İlgili Diğer Kelimeler
Almanca’da reçete kavramıyla ilişkili diğer kelimeler:
– die Zutaten (malzemeler)
– die Anweisung (tarif/talimat)
– die Dosis (doz)
– die Einnahme (alım/kullanım)
Örnek cümleler:
– Die Zutaten für dieses Rezept sind sehr einfach zu finden.
(Bu reçetenin malzemeleri bulmak çok kolay.)
– Bitte befolgen Sie genau die Anweisung auf dem Rezept.
(Lütfen reçetedeki talimatları tam olarak uygulayın.)
– Die Dosis des Medikaments steht auf dem Rezept.
(İlacın dozu reçetede yazıyor.)
– Wie ist die Einnahme des Medikaments laut Rezept?
(İlacın kullanımı reçeteye göre nasıl?)
Görüldüğü gibi “Rezept” kelimesiyle ilişkili diğer Almanca kelimeleri de reçete kavramını daha detaylı açıklamak için kullanılıyor.
Almanca’da “Bir Reçetem Var” İle İlgili Zıt Anlamlı İfadeler
Almanca’da “Bir reçetem var” anlamındaki “Ich habe ein Rezept” ifadesinin zıt anlamlısı “Ich habe kein Rezept” yani “Benim bir reçetem yok” şeklindedir.
Örnek cümleler:
– Tut mir leid, ich habe kein Rezept für vegane Kekse.
(Üzgünüm, vegan kurabiyeler için bir reçetem yok.)
– Leider habe ich kein Rezept für dieses Gericht.
(Ne yazık ki bu yemek için bir reçetem yok.)
– Ich habe kein neues Rezept von meinem Arzt bekommen.
(Doktorumdan yeni bir reçete almadım.)
Görüldüğü gibi “kein Rezept haben” yani “bir reçetesi olmamak” Almanca’da “Bir reçetem var” ifadesinin zıt anlamını oluşturuyor.
Sevgili öğrenciler, umarım Almanca’da “Bir reçetem var” ifadesinin kullanımı ve ilgili kelimeler hakkında bilgi sahibi oldunuz. Almanca konuşma pratiğinizi geliştirmek için bu ifadeyi ve örneklerini sık sık kullanmanızı tavsiye ederim. Sorularınız varsa lütfen bana danışmaktan çekinmeyin. Hepinize başarılar dilerim!