Bel ingilizce, Belin ingilizcesi nedir, İngilizce bel nasıl denir


Bel: İngilizce Karşılığı ve Kullanımı

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “bel” kelimesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını inceleyeceğiz. İngilizce’de “bel” kelimesinin karşılığı “waist”tir. “Waist” vücudumuzun bel kısmını, yani göğüs ile kalça arasındaki bölgeyi ifade eder.

“Waist” kelimesini günlük hayatta sıklıkla kullanırız. Örneğin, kıyafetlerimizin bel kısmından bahsederken “waist” kelimesini kullanırız. Ayrıca kişilerin bel ölçülerinden bahsederken de “waist” kelimesini kullanırız. Mesela “Her waist size is 32 inches” diyerek kişinin bel ölçüsünün 32 inç olduğunu belirtebiliriz.

Bel Ölçüsü ve İngilizce Kullanımı

Bel ölçüsünü ifade ederken İngilizcede “waist size” kalıbını kullanırız. Örneğin, “My waist size is 28 inches” diyerek kendi bel ölçümüzden bahsedebiliriz. Ya da “The model’s waist size is 24 inches” diyerek bir modelin bel ölçüsünden söz edebiliriz.

Bel ölçüsünü ifade ederken ayrıca “waistline” kelimesini de kullanabiliriz. Örneğin, “Her waistline is very slim” diyerek bir kişinin ince belli olduğunu belirtebiliriz.

Bel ile İlgili İngilizce Kelimeler ve Örnekler

Bel ile ilgili olarak İngilizcede kullanabileceğimiz bazı kelimeler şunlardır:

– Waist: Bel, karın
Örnek: She has a very slim waist.

– Waistline: Bel çizgisi
Örnek: He needs to tighten his waistline.

– Belt: Kemer
Örnek: I need to tighten my belt after that big meal.

– Midriff: Karın bölgesi
Örnek: She wore a crop top that showed her midriff.

– Abdomen: Karın
Örnek: He has a well-defined abdomen from all his workouts.

Bu kelimeler bel bölgesi ile ilgili farklı anlamlar ifade eder. Örneğin “waist” genel olarak bel kısmını, “waistline” bel çizgisini, “belt” kemeri, “midriff” karın bölgesini ve “abdomen” ise karın bölgesini daha spesifik olarak ifade eder.

Bel ile İlgili İngilizce Deyimler ve Örnekler

Bel ile ilgili olarak İngilizcede bazı deyimler de kullanılır. Bunlardan bazıları şunlardır:

– Tie one’s shoes/laces: Ayakkabı bağcıklarını bağlamak
Örnek: I need to tie my shoes before I go for a walk.

– Cinch one’s belt: Kemeri sıkıştırmak, daha sıkı bağlamak
Örnek: I’ll have to cinch my belt after that big meal.

– Tighten one’s belt: Kemeri sıkıştırmak, kemer deliğini daraltmak
Örnek: She needs to tighten her belt to keep those pants up.

– Gird one’s loins: Kendini hazırlamak, toparlanmak
Örnek: The team needs to gird their loins for the big game tomorrow.

Bu deyimler bel bölgesi ile ilgili mecazi anlamlar içerir. Örneğin “tie one’s shoes/laces” ayakkabı bağcıklarını bağlamak anlamına gelirken, “cinch one’s belt” ve “tighten one’s belt” kemeri sıkıştırmak anlamına gelir. “Gird one’s loins” ise kendini hazırlamak, toparlanmak anlamında kullanılır.

Sevgili öğrenciler, umarım “bel” kelimesinin İngilizce kullanımı ve örnekleri hakkında bilgi sahibi oldunuz. İngilizce öğrenme yolculuğunuzda başarılar dilerim!