Baston İngilizcesi: “Walking Stick”
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “baston” kelimesinin İngilizce karşılığı olan “walking stick” hakkında detaylı bilgiler paylaşacağız. Bu kelimeyi İngilizce konuşurken doğru kullanmak için ihtiyacınız olan her şeyi örneklerle beraber öğreneceksiniz.
“Walking stick” kelimesi, yürümeye yardımcı olan ve genellikle yaşlı insanlar tarafından kullanılan bir nesneyi ifade eder. Bu kelime, İngilizcede “cane” kelimesiyle de kullanılabilir, ancak “walking stick” daha yaygın ve resmi bir terimdir.
Peki, “walking stick” kelimesini cümle içinde nasıl kullanırız? Aşağıdaki örneklere bakalım:
1. The elderly man used a walking stick to help him navigate the uneven terrain.
(Yaşlı adam, engebeli arazide yürümesine yardımcı olması için bir baston kullandı.)
2. Walking sticks are commonly seen in hospitals and nursing homes, where patients require extra support.
(Yürüme bastonları, hastalar için ek destek gerektiren hastaneler ve huzurevlerinde sıklıkla görülür.)
3. Hikers often carry a walking stick to provide stability and balance on rough trails.
(Dağcılar, engebeli yollarda denge ve stabilite sağlaması için genellikle bir baston taşırlar.)
4. The antique walking stick had an intricate design carved into the handle.
(Antika baston, kabzasına oyulmuş karmaşık bir desenle süslenmişti.)
5. As she got older, my grandmother relied more and more on her trusty walking stick to get around.
(Yaşlandıkça, anneannnem gezinmek için giderek daha çok güvendiği bastonuna bağımlı hale geldi.)
Gördüğünüz gibi, “walking stick” kelimesi, çeşitli bağlamlarda kullanılabilen, yaşlı veya engelli insanların yürümelerine yardımcı olan bir nesneyi tanımlamaktadır.
Dilbilgisi Yapıları ve Örnekler
“Walking stick” kelimesini cümle içinde farklı dilbilgisi yapılarıyla kullanabiliriz. Aşağıdaki örneklere bakalım:
1. Sıfat olarak kullanım:
The tall, wooden walking stick was a gift from her grandfather.
(Uzun, ahşap yürüme bastonu, dedesinden aldığı bir hediyeydi.)
2. Özne olarak kullanım:
A walking stick can provide valuable support for those with mobility issues.
(Bir baston, hareketlilik sorunları olan kişiler için değerli bir destek sağlayabilir.)
3. Nesne olarak kullanım:
The nurse helped the patient use her new walking stick.
(Hemşire, hastanın yeni bastonunu kullanmasına yardımcı oldu.)
4. Belirtili isim tamlaması olarak kullanım:
The handle of the walking stick was carved with intricate designs.
(Bastonun kabzası, karmaşık desenlerle oyulmuştu.)
Gördüğünüz gibi, “walking stick” kelimesi, İngilizcede çeşitli dilbilgisi yapılarında kullanılabilir. Bunu akılda tutarak cümlelerinizde doğru şekilde kullanabilirsiniz.
Eş Anlamlı ve Zıt Anlamlı Kelimeler
“Walking stick” kelimesinin bazı eş anlamlıları ve zıt anlamlıları da vardır. Bunları inceleyelim:
Eş anlamlılar:
– Cane
– Staff
– Hiking pole
– Trekking pole
Zıt anlamlılar:
– Wheelchair
– Mobility scooter
– Prosthetic limb
Örnek cümleler:
– The elderly gentleman used a sturdy cane to steady his steps.
(Yaşlı beyefendi, adımlarını dengelemek için sağlam bir baston kullandı.)
– Trekking poles can provide extra stability and support on uneven terrain.
(Dağ yürüyüşü için kullanılan bastonlar, engebeli arazide ekstra denge ve destek sağlayabilir.)
– Rather than using a walking stick, the disabled veteran relied on his motorized wheelchair to get around.
(Yürüme bastonu yerine, engelli gazinin dolaşmak için motorlu tekerlekli sandalyesine güvenmesi gerekiyordu.)
Görüldüğü gibi, “walking stick” kelimesinin eş anlamlıları ve zıt anlamlıları da İngilizce dilinde sıklıkla kullanılmaktadır. Bu kelimeleri de öğrenerek, İngilizce konuşma ve yazma becerilerinizi geliştirebilirsiniz.
Sevgili öğrenciler, “walking stick” kelimesinin İngilizce kullanımı hakkında detaylı bilgiler edindik. Bu kelimeyi cümle içinde doğru bir şekilde kullanmayı öğrendiniz. İlerleyen zamanlarda daha fazla İngilizce kelime ve ifade öğrenmek için bize uğramayı unutmayın!