Başarı ingilizce, Başarının ingilizcesi nedir, İngilizce başarı nasıl denir


İngilizce’de “Başarı” Kavramı Nedir?

İngilizce’de “başarı” kavramını ifade etmek için en yaygın kullanılan kelime “success”tir. “Success” kelimesi, bir hedefe ulaşma, bir amacı gerçekleştirme, bir işi veya görevi başarıyla tamamlama anlamına gelir. Örneğin, bir sınavdan yüksek not almak, bir projeyi zamanında teslim etmek veya bir iş görüşmesinde iyi bir performans sergilemek “success” olarak nitelendirilebilir.

İngilizce’de “başarı” kavramını ifade etmek için kullanılan diğer yaygın kelimeler ise “achievement”, “accomplishment” ve “attainment”tir. Bu kelimeler de bir hedefe ulaşma, bir amacı gerçekleştirme anlamına gelir, ancak “success” kelimesinden biraz daha resmi ve akademik bir hava taşırlar.

Örneğin, bir öğrencinin sınavlardan yüksek notlar alması “academic achievement” olarak adlandırılabilir. Bir şirkette yüksek pozisyona terfi etmek ise “career accomplishment” olarak ifade edilebilir.

İngilizce’de “Başarı” Kavramının Kullanımı

İngilizce’de “başarı” kavramı, hem kişisel hem de profesyonel bağlamlarda sıklıkla kullanılır. Örneğin:

– Kişisel bağlamda: “I’m so proud of my son’s academic success this semester.” (Bu dönem oğlumun akademik başarısıyla çok gurur duyuyorum.)

– Profesyonel bağlamda: “The company achieved great success in expanding into new markets last year.” (Şirket geçen yıl yeni pazarlara açılmada büyük başarı elde etti.)

Ayrıca “başarı” kavramı, sıfat olarak da kullanılabilir:

– “She is a successful businesswoman.” (O, başarılı bir iş kadınıdır.)
– “He had a very successful career as an engineer.” (O, mühendis olarak çok başarılı bir kariyere sahipti.)

“Başarı” kavramı, çeşitli dilbilgisi yapılarında da karşımıza çıkar:

– Fiil olarak: “She succeeded in passing the exam.” (O, sınavı geçmeyi başardı.)
– İsim olarak: “His success in the competition was well-deserved.” (Yarışmadaki başarısı hak ettiğiydi.)
– Sıfat olarak: “The company’s successful expansion into new markets was impressive.” (Şirketin yeni pazarlara başarılı genişlemesi etkileyiciydi.)

İngilizce’de “Başarı” Kavramına Dair Örnek Cümleler

Aşağıda, “başarı” kavramını içeren çeşitli İngilizce cümle örnekleri ve Türkçe çevirileri yer almaktadır:

1. “The student’s academic success earned her a scholarship to the prestigious university.” (Öğrencinin akademik başarısı ona saygın üniversiteye bir burs kazandırdı.)

2. “After years of hard work and dedication, the entrepreneur finally achieved the success she had been dreaming of.” (Yıllarca süren çalışma ve adanmışlığın ardından girişimci nihayet hayal ettiği başarıya ulaştı.)

3. “The team’s success in the championship was the result of their teamwork and strategic planning.” (Takımın şampiyonada elde ettiği başarı, takım çalışması ve stratejik planlamanın sonucuydu.)

4. “Overcoming the obstacles, the startup company experienced tremendous success in its first year of operation.” (Engelleri aşarak, yeni kurulan şirket ilk faaliyet yılında büyük başarı elde etti.)

5. “Her consistent hard work and determination led to her ultimate success in becoming the top salesperson of the year.” (Tutarlı çalışması ve kararlılığı, yılın en iyi satış temsilcisi olma başarısına ulaşmasını sağladı.)

İngilizce’de “Başarı” ile İlgili Kelimeler

İngilizce’de “başarı” kavramıyla ilişkili olarak kullanılan diğer kelimeler şunlardır:

– Achievement (başarı, başarım)
Örnek: “Her academic achievements have been truly impressive.” (Onun akademik başarıları gerçekten etkileyici olmuş.)

– Accomplishment (başarı, başarım)
Örnek: “The team’s accomplishment in winning the championship is worthy of celebration.” (Takımın şampiyonayı kazanma başarısı kutlamaya değer.)

– Attainment (başarı, başarım)
Örnek: “Her educational attainments are a testament to her hard work and dedication.” (Onun eğitim başarıları, çok çalışması ve adanmışlığının bir kanıtıdır.)

– Triumph (zafer, üstünlük)
Örnek: “The company’s triumph over its competitors in the market was a remarkable achievement.” (Şirketin piyasadaki rakiplerini geçmesi çok önemli bir başarıydı.)

– Victory (zafer)
Örnek: “The team’s victory in the tournament was the culmination of their season-long efforts.” (Takımın turnuvadaki zaferi, sezon boyunca verdikleri çabanın zirvesiydi.)

– Feat (başarı, başarılı girişim)
Örnek: “Climbing that mountain was an incredible feat that few have accomplished.” (O dağı tırmanmak, çok az kişinin başardığı olağanüstü bir başarıydı.)

İngilizce’de “başarı” kavramını ifade etmek için kullanılan bu kelimeler, bağlama göre farklı anlamlar ve tonlar taşıyabilir. Örneğin “triumph” ve “victory” daha resmi ve güçlü bir başarı hissini yansıtırken, “feat” daha özel ve olağanüstü bir başarıyı ifade eder.