Bagajım hasar görmüş ingilizce, Bagajım hasar görmüş ingilizcesi nedir, İngilizce bagajım hasar görmüş nasıl denir


Bagajım hasar görmüş – My luggage is damaged

“Bagajım hasar görmüş” ifadesinin İngilizce karşılığı “My luggage is damaged” olarak çevrilir. Bu ifade, bir kişinin seyahat esnasında bavulunun veya valizinin zarar gördüğünü belirtmek için kullanılır.

Luggage kelimesi, bir yolculuk sırasında kişinin yanında taşıdığı tüm bavul, valiz ve çantaları ifade eder. Damaged kelimesi ise herhangi bir nesnenin zarar görmüş, bozulmuş veya kırılmış olduğunu belirtir.

Örnek cümleler:

1. My luggage was damaged during the flight, so I need to file a claim with the airline.
(Uçuş sırasında bagajım hasar gördü, bu yüzden havayolu şirketi ile bir talep formu doldurmam gerekiyor.)

2. I’m sorry to hear that your luggage was damaged. That must be very frustrating.
(Bagajınızın hasar gördüğünü duymak üzücü. Bu çok can sıkıcı bir durum olmalı.)

3. When I arrived at my hotel, I found that one of the zippers on my suitcase was broken. My luggage was clearly damaged in transit.
(Otele vardığımda, valizimin bir fermuarının kırık olduğunu gördüm. Bagajım taşıma sırasında açıkça hasar görmüş.)

4. The airline compensated me for the damaged luggage, but it was still a hassle to deal with.
(Havayolu şirketi hasar gören bagajım için bana tazminat ödedi, ama bu sorunla uğraşmak gerçekten sıkıntılıydı.)

5. I always worry about my luggage getting damaged when I travel. It’s one of my biggest concerns.
(Seyahat ederken bagajımın hasar görmesinden her zaman endişe duyarım. Bu benim en büyük kaygılarımdan biri.)

İlgili Kelimeler ve Kullanımları

Damaged (sıfat): Hasar görmüş, bozulmuş, kırılmış
Örnek: The vase was damaged when it fell off the shelf. (Vazo raftan düştüğünde hasar gördü.)

Damage (isim): Hasar, zarar, bozulma
Örnek: The heavy storm caused a lot of damage to the buildings. (Şiddetli fırtına binalara büyük zarar verdi.)

Luggage (isim): Bavul, valiz, çanta
Örnek: Make sure you don’t forget your luggage when you leave the hotel. (Otelden ayrılırken bavulunu unutmadığından emin ol.)

Claim (isim): Talep, iddia, başvuru
Örnek: I need to file an insurance claim for the damaged laptop. (Hasarlı laptopum için sigorta başvurusu yapmam gerek.)

Compensate (fiil): Tazmin etmek, karşılamak, ödemek
Örnek: The airline compensated me for the delay with a voucher for a free flight. (Havayolu şirketi uçuş gecikmesi için bana ücretsiz uçuş kuponu verdi.)

Hassle (isim): Sıkıntı, zorluk, uğraş
Örnek: Dealing with the damaged luggage was a real hassle, but I’m glad it got resolved. (Hasarlı bagajla uğraşmak gerçekten sıkıntılıydı, ama en azından çözüme kavuştu.)

Umarım bu bilgiler “Bagajım hasar görmüş” ifadesinin İngilizce kullanımı ve anlamı hakkında size yardımcı olmuştur. Herhangi bir sorunuz varsa lütfen sormaktan çekinmeyin.