Avukat İngilizcesi: Hukuk Alanında Kullanılan Terimler ve İfadeler
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle avukat İngilizcesi konusunda detaylı bir inceleme yapacağız. Hukuk alanında sıklıkla kullanılan İngilizce terimleri ve ifadeleri ele alacağız. Böylece, İngilizce konuşma becerinizi geliştirirken hukuk alanındaki yetkinliğinizi de artıracaksınız.
Avukat İngilizcesinde Sık Kullanılan Kelimeler ve İfadeler
Avukat İngilizcesi denilince akla ilk gelen kelimeler “attorney”, “lawyer” ve “counsel” olabilir. Peki, bunların arasındaki farklar nelerdir?
“Attorney” kelimesi, Kuzey Amerika’da sıklıkla kullanılan bir terimdir ve genellikle hukuki işlemleri yürüten ve müvekkillerini temsil eden kişileri ifade eder. “Lawyer” ise daha geniş bir anlam taşır ve hukuk alanında çalışan tüm profesyonelleri kapsayabilir. “Counsel” ise daha resmi ve üst düzey bir terimdir ve genellikle danışman, müşavir anlamında kullanılır.
Örnek cümleler:
– The attorney presented the case to the judge. (Avukat davasını hakime sundu.)
– I consulted a lawyer about the contract. (Sözleşme hakkında bir avukata danıştım.)
– The counsel provided valuable legal advice. (Müşavir değerli hukuki tavsiyeler verdi.)
Hukuki Süreçlerde Kullanılan İngilizce İfadeler
Hukuki süreçlerde sıklıkla kullanılan bazı İngilizce ifadeler şunlardır:
– “File a lawsuit” – Dava açmak
– “Summon a witness” – Tanık çağırmak
– “Cross-examine” – Çapraz sorgulamak
– “Plead guilty/not guilty” – Suçlu/suçsuz olduğunu beyan etmek
– “Render a verdict” – Karar vermek
– “Appeal a decision” – Kararı temyiz etmek
Örnek cümleler:
– The plaintiff filed a lawsuit against the company. (Davacı şirkete karşı dava açtı.)
– The defense attorney cross-examined the witness. (Savunma avukatı tanığı çapraz sorguladı.)
– The jury rendered a guilty verdict. (Jüri suçlu kararı verdi.)
Hukuk Alanındaki Diğer Önemli İngilizce Terimler
Hukuk alanında sıklıkla karşılaşabileceğiniz diğer önemli İngilizce terimler şunlardır:
– “Litigation” – Dava süreci
– “Arbitration” – Tahkim
– “Mediation” – Arabuluculuk
– “Subpoena” – Davetiye
– “Deposition” – İfade alma
– “Precedent” – İçtihat
Örnek cümleler:
– The company opted for arbitration to resolve the dispute. (Şirket anlaşmazlığı çözmek için tahkime başvurdu.)
– The witness was served with a subpoena to appear in court. (Tanığa mahkemeye çağrılmak üzere davetiye tebliğ edildi.)
– The judge cited a relevant precedent in making the decision. (Hakim kararını verirken ilgili bir içtihada atıfta bulundu.)
Sevgili öğrenciler, avukat İngilizcesi konusunda temel bilgileri öğrendiğinizi umuyorum. Hukuk alanındaki İngilizce terminoloji ve ifadeleri kullanarak hem konuşma becerilerinizi hem de hukuki yetkinliğinizi geliştirebilirsiniz. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen bana danışın, her zaman yardımcı olmaya hazırım.