Avize ingilizce, Avizenin ingilizcesi nedir, İngilizce avize nasıl denir


Avize Nedir ve İngilizcesi Nasıl Söylenir?

Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “avize” kelimesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Avize, genellikle tavana asılan ve içinde birden çok ampul bulunan, ışık sağlayan bir tür aydınlatma cihazıdır. Peki, bu kelime İngilizcede nasıl söylenir ve ne anlama gelir? Hadi birlikte öğrenelim!

Avize İngilizcesi: Chandelier

Avize kelimesinin İngilizce karşılığı “chandelier”dir. Chandelier kelimesi Fransızca kökenli olup, Latince “candela” (mum) kelimesinden türemiştir. Chandelier kelimesinin telaffuzu “ʃændəˈlɪər” şeklindedir.

Chandelier, tavana asılan ve içinde birden çok ampul barındıran bir aydınlatma cihazıdır. Genellikle lüks ve dekoratif amaçlı kullanılır. Farklı boyut, şekil ve malzemelerden üretilen chandelierlar, mekanların havasını değiştirerek şık ve gösterişli bir görünüm sağlar.

Chandelier Kelimesinin Kullanımı

Chandelier kelimesi çoğunlukla aşağıdaki bağlamlarda kullanılır:

– The grand entrance hall was lit by an impressive crystal chandelier. (Görkemli giriş holü, gösterişli bir kristal avize ile aydınlatılmıştı.)

– The dining room has a beautiful brass chandelier hanging above the table. (Yemek odasında, masanın üzerinde asılı güzel bir pirinç avize var.)

– The hotel lobby featured an ornate chandelier with dozens of glittering lights. (Otel lobisinde, parıldayan ışıklarla süslü gösterişli bir avize bulunuyordu.)

– They installed a modern, minimalist chandelier in the living room to complement the décor. (Dekorasyona uyum sağlaması için, oturma odasına modern, sade bir avize monte ettiler.)

Görüldüğü gibi chandelier, genellikle evlerin, otellerin veya diğer binaların iç mekanlarında kullanılan dekoratif bir aydınlatma cihazıdır.

Chandelier ile İlgili Diğer Kelimeler

Chandelier kelimesinin yanı sıra, aydınlatma cihazları ile ilgili bazı diğer İngilizce kelimeler şunlardır:

– Light fixture: Aydınlatma cihazı
– Lamp: Lamba
– Bulb: Ampul
– Sconce: Duvara monte edilmiş aydınlatma cihazı
– Pendant light: Tavandan sarkıtılan aydınlatma cihazı

Bu kelimeleri içeren örnek cümleler:

– The living room has several light fixtures, including a large chandelier and two wall sconces. (Oturma odasında, büyük bir avize ve iki duvara monte edilmiş aydınlatma cihazı da dahil olmak üzere birkaç aydınlatma elemanı var.)

– I need to replace the bulb in the pendant light above the dining table. (Yemek masasının üzerindeki sarkıt lambanın ampulünü değiştirmem gerekiyor.)

– The hotel lobby featured an ornate chandelier with dozens of glittering lights. (Otel lobisinde, parıldayan ışıklarla süslü gösterişli bir avize bulunuyordu.)

Görüldüğü gibi, chandelier kelimesi aydınlatma cihazları bağlamında sıklıkla kullanılmaktadır. Diğer aydınlatma terimleriyle birlikte kullanılarak daha zengin ve detaylı ifadeler oluşturulabilir.

İngilizce Avize Nasıl Denir?

İngilizce’de “avize” kelimesinin karşılığı “chandelier”dir. Chandelier, tavana asılan ve içinde birden çok ampul barındıran dekoratif bir aydınlatma cihazıdır. Kelime Fransızca kökenli olup, Latince “candela” (mum) kelimesinden türemiştir. Telaffuzu “ʃændəˈlɪər” şeklindedir.

Chandelier, genellikle lüks ve gösterişli mekanlarda kullanılır ve dekorasyona katkı sağlar. Farklı boyut, şekil ve malzemelerden üretilebilir. Aydınlatma cihazları bağlamında sıklıkla kullanılan diğer kelimeler ise light fixture, lamp, bulb, sconce ve pendant light’tır.

Öğrenciler, avize kelimesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını öğrendiğinize göre, şimdi size birkaç örnek cümle sunacağım. Bu cümleleri inceleyerek, chandelier kelimesinin günlük hayattaki kullanımını daha iyi anlayabilirsiniz:

– The grand foyer was illuminated by an elegant crystal chandelier. (Görkemli giriş holü, zarif bir kristal avize ile aydınlatılmıştı.)

– The ballroom featured an enormous, ornate chandelier that sparkled with hundreds of crystals. (Balo salonu, yüzlerce kristalle süslü görkemli bir avize ile donatılmıştı.)

– As we entered the hotel lobby, the first thing we noticed was the stunning chandelier hanging from the high ceiling. (Otel lobisine girdiğimizde, ilk dikkatimizi çeken şey, yüksek tavandan sarkıtılan muhteşem avize oldu.)

– The new homeowners chose a modern, minimalist chandelier to complement the clean lines of their living room. (Yeni ev sahipleri, oturma odasının temiz hatlarına uyum sağlaması için modern, sade bir avize seçtiler.)

– The wedding venue had beautiful chandeliers that cast a warm, romantic glow over the dance floor. (Düğün mekanı, dans pistini sıcak ve romantik bir ışıkla aydınlatan güzel avizelere sahipti.)

Umarım bu örnekler, chandelier kelimesinin günlük dilde nasıl kullanıldığını daha iyi anlamanıza yardımcı olmuştur. Şimdi, avize hakkında öğrendiklerimizi pekiştirmek için birkaç soru sorabilirim. Hazır mısınız?