Atlama Yapmak İngilizcesi: “To Jump”

Merhaba sevgili öğrenciler! Bugün sizlere “atlama yapmak” kavramının İngilizcedeki karşılığı olan “to jump” hakkında kapsamlı bilgiler vereceğim. “To jump” kelimesi, bir kişinin ya da bir nesnenin yerden yukarı doğru hızlı bir hareket etmesini ifade eder. İngilizcede sıklıkla kullanılan bu kelime, günlük hayatımızda da oldukça önemli bir yere sahiptir.

Atlama Yapmanın İngilizcesi Nedir?

“To jump” kelimesinin Türkçe karşılığı “atlama yapmak”tır. Bu kelime, İngilizcede hem fiil hem de isim olarak kullanılabilir. Fiil olarak kullanıldığında “atlamak” anlamına gelirken, isim olarak kullanıldığında ise “atlama” anlamına gelir.

Örnek:
– He jumped over the fence. (O, çiti atladı.)
– The jump was very high. (Atlama çok yüksekti.)

İngilizce Atlama Yapmak Nasıl Denir?

İngilizce’de “atlama yapmak” anlamına gelen kelime “to jump” olarak kullanılır. Bu kelime, bir kişinin ya da bir nesnenin yerden yukarı doğru hızlı bir hareket etmesini ifade eder.

Örnek:
– She jumped up and down excitedly. (O, heyecanla yukarı aşağı atladı.)
– The frog jumped into the pond. (Kurbağa göle atladı.)
– The kangaroo can jump very high. (Kanguru çok yüksek atlayabilir.)

Atlama Yapmak İle İlgili İngilizce Kelimeler

Atlama yapmak ile ilgili İngilizcede kullanılan bazı kelimeler şunlardır:

– Jump (Atlamak)
– Leap (Sıçramak)
– Hop (Zıplamak)
– Bounce (Sıçramak)
– Skip (Sıçrayarak yürümek)

Örnek cümleler:
– She leaped over the hurdle with ease. (O, engeli kolaylıkla aştı.)
– The rabbit hopped across the yard. (Tavşan bahçeyi zıplayarak geçti.)
– The ball bounced high into the air. (Top havaya yüksekçe sıçradı.)
– The child skipped down the street. (Çocuk sokakta sıçrayarak yürüdü.)

Atlama Yapmak İle İlgili İngilizce Eş Anlamlı ve Zıt Anlamlı Kelimeler

Atlama yapmak ile ilgili İngilizcede kullanılan eş anlamlı kelimeler:
– Leap
– Bound
– Spring

Atlama yapmak ile ilgili İngilizcede kullanılan zıt anlamlı kelimeler:
– Land
– Descend
– Alight

Örnek cümleler:
– The athlete made a tremendous leap to clear the high jump bar. (Atlet yüksek atlama çubuğunu aşmak için muhteşem bir sıçrama yaptı.)
– The kangaroo bounded across the field. (Kanguru tarlayı sıçrayarak geçti.)
– The frog sprang into the air to catch the fly. (Kurbağa sineği yakalamak için havaya sıçradı.)

– The parachutist landed safely on the ground. (Paraşütçü yere güvenli bir şekilde indi.)
– The bird descended from the tree. (Kuş ağaçtan aşağı indi.)
– The passenger alighted from the train. (Yolcu trenden indi.)

Umarım “atlama yapmak” kavramının İngilizcedeki kullanımı hakkında detaylı bilgi sahibi oldunuz. Eğer herhangi bir sorunuz olursa, lütfen bana danışmaktan çekinmeyin. İyi çalışmalar!