Ateş Kelimesinin İngilizce Karşılığı: “Fire”
Merhaba sevgili öğrenciler! Bugün sizlerle “ateş” kelimesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını detaylıca inceleyeceğiz. Ateş kelimesinin İngilizcesi “fire” olup, bu kelime alevleri, sıcaklığı ve yanma eylemini ifade eder. Günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız bu kelimeyi İngilizce dilinde nasıl kullanacağımızı öğreneceğiz.
Ateşin İngilizcesi: “Fire”
“Fire” kelimesi Türkçe’deki “ateş” kelimesinin tam karşılığıdır. Telaffuzu “fayər” şeklindedir. Bu kelime alevleri, sıcaklığı ve yanma eylemini ifade eder. Örneğin:
– The fire in the fireplace is burning brightly. (Şöminedeki ateş parlak bir şekilde yanıyor.)
– I can feel the heat from the fire. (Ateşin sıcaklığını hissedebiliyorum.)
– The forest fire destroyed many acres of land. (Orman yangını birçok dönüm arazi yok etti.)
“Fire” kelimesi aynı zamanda bir tehlike veya acil durum anlamında da kullanılabilir:
– The fire alarm went off in the building. (Binada yangın alarmı çaldı.)
– We need to call the fire department immediately. (İtfaiyeyi hemen aramak zorundayız.)
Ateşle İlgili Diğer İngilizce Kelimeler
Ateşle ilgili diğer önemli İngilizce kelimeler şunlardır:
– Flame (alev): The flame from the candle is dancing. (Mum alevleri dans ediyor.)
– Spark (kıvılcım): A spark from the fire landed on my shirt. (Ateşten bir kıvılcım gömleğime düştü.)
– Ember (kızıl kor): The embers in the fireplace are still glowing. (Şöminedeki kızıl korlar hala parlıyor.)
– Blaze (alevlenme): The blaze from the explosion was intense. (Patlamanın alevlenmesi çok şiddetliydi.)
– Burn (yanmak): Be careful, the stove is still hot and can burn you. (Dikkatli ol, ocak hala sıcak ve seni yakabilir.)
Bu kelimeleri cümleler içinde kullanarak daha iyi anlayabilirsiniz:
– The campfire produced large flames that lit up the night sky. (Kamp ateşi, geceyi aydınlatan büyük alevler çıkardı.)
– The sparks from the firecracker caused a small fire in the yard. (Havai fişekten çıkan kıvılcımlar bahçede küçük bir yangına neden oldu.)
– I carefully removed the hot embers from the grill with a pair of tongs. (Barbekü ızgarasındaki sıcak korları bir cımbızla dikkatle çıkardım.)
– The massive blaze from the oil refinery fire could be seen for miles. (Petrol rafinerisindeki büyük alevlenme mil lerden görülebiliyordu.)
– The firefighters worked quickly to extinguish the burning building. (İtfaiyeciler yanan binayı söndürmek için hızlı çalıştılar.)
Ateşin İngilizcesi “Fire” Kelimesinin Kullanımı
“Fire” kelimesi İngilizcede çeşitli şekillerde kullanılabilir. Aşağıda bazı örnek cümleler görebilirsiniz:
– The campers built a fire to keep warm at night. (Kamp yapanlar geceleri ısınmak için ateş yaktılar.)
– The firefighters were called to put out a fire in the apartment building. (İtfaiyeciler apartman binasındaki yangını söndürmek için çağrıldı.)
– The chef used a blowtorch to create a caramelized top on the crème brûlée. (Şef, krema brülesi’nin üstünü kararlaştırmak için bir gaz ocağı kullandı.)
– The arsonist set fire to the abandoned warehouse. (Piromanyak terk edilmiş depoya ateş verdi.)
– The campfire provided a warm, cozy atmosphere for the group. (Kamp ateşi gruba sıcak ve rahat bir atmosfer sağladı.)
Gördüğünüz gibi “fire” kelimesi çok yönlü bir kelimedir ve günlük hayatımızda sıklıkla kullanılmaktadır. Kelimeyi doğru bağlamda kullanmak için örnekleri incelemeniz ve pratik yapmanız önemlidir. Ateşle ilgili diğer kelimeleri de öğrenerek İngilizce dilinizin gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz.