Almanca Asist Nasıl Denir?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlere Almanca’daki “asist” kelimesinin ne anlama geldiğini ve nasıl kullanıldığını anlatacağım. “Asist” kelimesi Almanca’da “Vorlage” olarak ifade edilir. Vorlage, bir oyuncunun takım arkadaşına pas vermesi, yani ona yardım etmesi anlamına gelir. Futbol, buz hokeyi veya basketbol gibi takım sporlarında sıkça kullanılan bir terimdir.
Vorlage kelimesini Almanca cümlelerde şöyle kullanabiliriz:
Der Stürmer hat dem Mitspieler eine Vorlage gegeben und er hat das Tor geschossen. (Forvet oyuncu takım arkadaşına bir asist verdi ve o gol attı.)
Der Verteidiger spielte den Ball perfekt in den Lauf des Flügelspielers, das war eine tolle Vorlage. (Defans oyuncusu topu kanat oyuncusunun koşusuna mükemmel bir şekilde gönderdi, o da güzel bir asist oldu.)
Ohne die Vorlagen seiner Mitspieler hätte der Stürmer nicht so viele Tore schießen können. (Forvet oyuncunun takım arkadaşlarının asistleri olmadan bu kadar çok gol atamayacaktı.)
Görüldüğü gibi “Vorlage” kelimesi Almanca’da “asist” anlamına gelmektedir. Kelime, takım sporlarında bir oyuncunun takım arkadaşına pas vererek ona yardımcı olması durumunda kullanılır.
Vorlage Kelimesinin Eş Anlamlıları
Vorlage kelimesinin Almanca’da bazı eş anlamlıları da vardır:
Zuspiel: Pas vermek anlamına gelir.
Anspiel: Bir oyuncuya pas atmak anlamına gelir.
Zubereitung: Hazırlık, hazırlamak anlamına gelir.
Örneğin:
Der Stürmer hat vom Mittelfeldspieler ein perfektes Zuspiel bekommen und das Tor erzielt. (Forvet oyuncu, orta saha oyuncusundan mükemmel bir pas aldı ve gol attı.)
Der Flügelspieler leitete den Ball perfekt weiter, das war ein tolles Anspiel. (Kanat oyuncusu topu mükemmel bir şekilde yönlendirdi, o da güzel bir pas oldu.)
Ohne die Zubereitung seiner Mitspieler hätte der Stürmer nicht so viele Tore schießen können. (Forvet oyuncunun takım arkadaşlarının hazırlıkları olmadan bu kadar çok gol atamayacaktı.)
Vorlage Kelimesinin Zıt Anlamlıları
Vorlage kelimesinin Almanca’da bazı zıt anlamlıları da vardır:
Abwehr: Savunma yapmak anlamına gelir.
Verteidigung: Savunma yapmak anlamına gelir.
Blockade: Engelleme, bloke etme anlamına gelir.
Örneğin:
Der Verteidiger konnte den Angriff des Stürmers nicht abwehren. (Defans oyuncusu forvetin saldırısını savunamadı.)
Die Verteidigung des Teams war heute sehr stark, sie ließen kaum Chancen zu. (Takımın savunması bugün çok iyiydi, neredeyse hiç fırsat vermediler.)
Der Mittelfeldspieler wurde von zwei Gegenspielern in der Ballmitte blockiert, er konnte keine Vorlage geben. (Orta saha oyuncusu iki rakip oyuncu tarafından ortada bloke edildi, asist veremedi.)
Sevgili öğrenciler, umarım Almanca’daki “Vorlage” kelimesinin anlamı, kullanımı ve eş/zıt anlamlıları hakkında bilgi sahibi oldunuz. Almanca öğrenme yolculuğunuzda başarılar dilerim!