Anlaşmak Nedir ve İngilizcesi Nasıl Söylenir?
Sevgili öğrenciler, bugün sizlerle “anlaşmak” kelimesinin İngilizce karşılığını ve kullanımını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. “Anlaşmak” Türkçe’de iki ya da daha fazla kişinin belirli bir konuda uzlaşması, fikir birliğine varması anlamına gelir. İngilizcede ise bu kavram “to agree” veya “to come to an agreement” şeklinde ifade edilir.
To Agree – Anlaşmak
“To agree” fiili, iki ya da daha fazla kişinin veya tarafın aynı fikre, karara ya da düşünceye varması anlamına gelir. Bu fiil, İngilizcede oldukça sık kullanılan ve önemli bir kavramı ifade eder. Günlük konuşmalarda, resmi yazışmalarda ve iş görüşmelerinde sıklıkla karşımıza çıkar.
Örnek cümleler:
– We finally agreed on the terms of the contract. (Sözleşmenin şartları konusunda nihayet anlaştık.)
– The two parties have agreed to meet next week to discuss the issue further. (İki taraf, konuyu daha ayrıntılı görüşmek için gelecek hafta buluşmayı kabul etti.)
– I completely agree with your proposal. (Önerinle tamamen hemfikirim.)
– They couldn’t agree on the price, so the deal fell through. (Fiyat konusunda anlaşamadıkları için anlaşma gerçekleşmedi.)
To Come to an Agreement – Anlaşmaya Varmak
“To come to an agreement” ifadesi de “anlaşmak” anlamına gelir. Bu yapı, iki ya da daha fazla kişinin veya tarafın bir konuda uzlaşması, fikir birliğine varması durumunu ifade eder.
Örnek cümleler:
– After hours of negotiations, the two companies finally came to an agreement on the merger terms. (Saatlerce süren müzakerelerin ardından iki şirket nihayet birleşme şartları konusunda anlaşmaya vardı.)
– The union and the management were able to come to an agreement and avoid a strike. (Sendika ve yönetim, grevi önlemek için anlaşmaya varabildi.)
– It took a lot of compromise, but we eventually came to an agreement on the project details. (Birçok tavizde bulunmak zorunda kaldık ama sonunda proje detayları konusunda anlaşmaya vardık.)
Anlaşmanın İngilizcesi – “Agreement”
“Agreement” kelimesi, “anlaşma” anlamına gelir ve “to agree” fiilinden türetilmiştir. Bu kelime, iki ya da daha fazla kişi/taraf arasında varılan uzlaşma, fikir birliği veya mutabakat durumunu ifade eder.
Örnek cümleler:
– We need to draft a written agreement before we can proceed with the project. (Projeye başlamadan önce yazılı bir anlaşma taslağı hazırlamamız gerekiyor.)
– The business partners signed a confidentiality agreement to protect their trade secrets. (İş ortakları ticari sırlarını korumak için gizlilik anlaşması imzaladılar.)
– The terms of the rental agreement are clearly stated in the contract. (Kiralama anlaşmasının şartları sözleşmede açıkça belirtilmiştir.)
Anlaşmak ile İlgili Diğer İngilizce Kelimeler
Anlaşmak kavramıyla ilişkili diğer önemli İngilizce kelimeler şunlardır:
– Consensus (Fikir Birliği): Bir konuda genel kabul gören görüş veya karar.
Örnek: There was a broad consensus among the committee members on the proposed changes. (Komite üyeleri arasında önerilen değişiklikler konusunda geniş bir fikir birliği vardı.)
– Compromise (Uzlaşma): İki tarafın da karşılıklı taviz vererek varılan anlaşma.
Örnek: We had to reach a compromise on the budget in order to move the project forward. (Projeyi ilerletmek için bütçe konusunda bir uzlaşmaya varmak zorunda kaldık.)
– Negotiate (Müzakere Etmek): İki tarafın karşılıklı çıkarlarını dengeleyerek anlaşmaya varması.
Örnek: The team spent weeks negotiating the terms of the new contract with the supplier. (Ekip, tedarikçiyle yeni sözleşmenin şartlarını müzakere etmek için haftalar harcadı.)
– Concede (Taviz Vermek): Bir tarafın kendi isteklerinden vazgeçerek diğer tarafa ödün vermesi.
Örnek: In the end, the company had to concede to the workers’ demands in order to avoid a strike. (Sonunda şirket, grevi önlemek için işçilerin taleplerinde taviz vermek zorunda kaldı.)
Umarım “anlaşmak” kelimesinin İngilizce kullanımı ve ilişkili diğer kavramlar hakkında detaylı bilgi sahibi olmuşsunuzdur. Herhangi bir sorunuz olursa lütfen sormaktan çekinmeyin. Öğrenmeye devam edelim!