Lung – İngilizce Akciğer
“Lung” kelimesi İngilizcede akciğeri ifade eder. Akciğer, solunum sisteminin en önemli organlarından biridir ve oksijen alışverişinin gerçekleştiği temel yapıdır. İnsanlar günlük hayatlarında “lung” kelimesini sıklıkla kullanırlar.
Kelimenin telaffuzu /lʌŋ/ şeklindedir. “Lung” kelimesi Türkçe’de “akciğer” olarak karşılık bulur. İngilizce konuşan kişiler, akciğerleri ifade ederken “lung/lungs” kelimelerini kullanırlar.
Örnek cümleler:
– The patient has a lung infection. (Hastanın akciğerinde enfeksiyon var.)
– Smoking damages the lungs over time. (Sigara içmek zamanla akciğerleri hasar eder.)
– The doctor examined my lungs during the checkup. (Doktor kontrol sırasında akciğerlerimi muayene etti.)
– Lungs are essential for breathing and gas exchange. (Akciğerler nefes alma ve gaz alışverişi için elzemdir.)
– She has a strong pair of lungs and can run for miles. (Onun güçlü akciğerleri var ve kilometrelerce koşabilir.)
Eş Anlamlı Kelimeler
“Lung” kelimesinin eş anlamlıları şunlardır:
– Pulmonary
– Respiratory
– Thoracic
Örnek cümleler:
– The pulmonary system is responsible for gas exchange. (Solunum sistemi gaz alışverişinden sorumludur.)
– Respiratory diseases can affect lung function. (Solunum hastalıkları akciğer fonksiyonlarını etkileyebilir.)
– The thoracic cavity houses the heart and lungs. (Göğüs boşluğu kalp ve akciğerleri barındırır.)
Zıt Anlamlı Kelimeler
“Lung” kelimesinin zıt anlamlıları şunlardır:
– Airless
– Breathless
– Suffocating
Örnek cümleler:
– Without oxygen, the lungs become airless and useless. (Oksijensiz kalan akciğerler havasız ve işlevsiz hale gelir.)
– The patient was breathless after the strenuous exercise. (Hasta zorlu egzersizden sonra nefessiz kaldı.)
– Smoke-filled rooms can cause a suffocating feeling in the lungs. (Duman dolu odalar akciğerlerde boğulma hissi yaratabilir.)
Kullanım Örnekleri
“Lung” kelimesi günlük hayatta çeşitli şekillerde kullanılabilir:
– Sağlık alanında: lung cancer, lung disease, lung function, lung capacity
– Spor ve egzersiz alanında: strong lungs, lung capacity, lung power
– Günlük konuşmalarda: get some fresh air into your lungs, fill your lungs with air
Örnek cümleler:
– The patient has stage 3 lung cancer and requires immediate treatment. (Hastanın 3. evre akciğer kanseri var ve acil tedavi gerektiriyor.)
– Aerobic exercises help improve lung capacity over time. (Aerobik egzersizler zamanla akciğer kapasitesini artırır.)
– Take a deep breath and fill your lungs with clean mountain air. (Derin bir nefes al ve akciğerlerini temiz dağ havasıyla doldur.)
Sonuç olarak, “lung” kelimesi İngilizcede akciğeri ifade eder ve solunum sistemiyle yakından ilişkilidir. Kelime, sağlık, spor ve günlük konuşmalarda sıklıkla kullanılır. Eş anlamlıları ve zıt anlamlıları da bulunmaktadır.