Açmak ingilizce, Açmanın ingilizcesi nedir, İngilizce açmak nasıl denir


Açmak İngilizcede Nasıl Denir?

İngilizce’de “açmak” anlamına gelen kelime “to open” dir. “To open” fiili, bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek anlamına gelir. Örneğin, bir kapıyı, pencereyi, kutuyu ya da herhangi bir nesneyi açmak için “to open” fiili kullanılır.

Telaffuzu: /tu ˈəʊpən/

“To open” fiili, İngilizcede oldukça sık kullanılan ve önemli bir fiildir. Günlük hayatta birçok bağlamda karşımıza çıkar. Örneğin, “I opened the door to let the cat in” (Kediyi içeri almak için kapıyı açtım), “She opened the window to let some fresh air in” (Biraz taze hava almak için pencereyi açtı), “Can you open this jar for me?” (Bu kavanozun kapağını benim için açabilir misin?).

Açmak İngilizcede Nasıl Kullanılır?

“To open” fiili, hem geçişli hem de geçişsiz olarak kullanılabilir. Yani hem bir nesneyi açmak anlamında (geçişli) hem de bir şeyin açılması anlamında (geçişsiz) kullanılabilir.

Geçişli kullanım:
– Open the door.
– I opened the window.
– Can you open this jar for me?

Geçişsiz kullanım:
– The door opened suddenly.
– The window opened with a creak.
– This jar won’t open.

“To open” fiili ayrıca isim olarak da kullanılabilir: “the open”, “an open”, “openings” gibi.

Açmak İle İlgili İngilizce Kelimeler

“To open” fiilinin yanı sıra, açmakla ilgili bazı diğer İngilizce kelimeler şunlardır:

– Opener: Açıcı, açma aleti (can opener, bottle opener)
– Opening: Açıklık, boşluk, delik (the window opening)
– Openly: Açıkça, aleni şekilde (She spoke openly about her feelings.)
– Openness: Açıklık, samimilik (the openness of the conversation)
– Reopen: Yeniden açmak (to reopen a case)

Örnek cümleler:
– I used a can opener to open the tin.
– The building has many large window openings.
– She answered the questions openly and honestly.
– The CEO is known for her openness with employees.
– The court decided to reopen the investigation.

Açmak İçin Eş Anlamlı Kelimeler

“To open” fiilinin eş anlamlıları arasında şu kelimeler sayılabilir:

– To unlock: Kilitlemek
– To unfasten: Bağlamak, tutturmak
– To uncover: Örtüyü kaldırmak
– To unpack: Ambalajını açmak
– To reveal: Ortaya çıkarmak

Örnek cümleler:
– She unlocked the door and went inside.
– He unfastened his seatbelt before getting out of the car.
– The archaeologist uncovered an ancient statue during the excavation.
– I need to unpack my suitcase before the party.
– The truth was finally revealed at the end of the trial.

Açmak İçin Zıt Anlamlı Kelimeler

“To open” fiilinin zıt anlamlıları arasında şu kelimeler sayılabilir:

– To close: Kapatmak
– To lock: Kilitlemek
– To cover: Örtmek
– To pack: Ambalajlamak
– To conceal: Gizlemek

Örnek cümleler:
– She closed the door behind her as she left the room.
– Make sure you lock the door when you go out.
– The curtains cover the window, blocking the sunlight.
– I need to pack my belongings before the move.
– The spy concealed the important documents in a hidden compartment.

Görüldüğü gibi, “açmak” anlamındaki “to open” fiili, İngilizcede oldukça yaygın kullanılan ve önemli bir kelimedir. Hem günlük hayatta hem de akademik veya resmi bağlamlarda sıklıkla karşımıza çıkar. Bu kelimeyi doğru bir şekilde kullanmak, İngilizce dilbilgisi ve sözcük dağarcığı açısından önemlidir. Yukarıdaki örnekler, “to open” fiilinin farklı kullanımlarını ve eş/zıt anlamlı kelimelerini göstermektedir.